AK PARTİ : Kazanmak İçin Her Yol Meşru

2017-03-21_Hayırdiyenteröristtir

AK Parti’de kazanmak için her şey yapılır.
Sebepleri tartışılabilecek büyük bir hırs var.
Olayları saptırmak, saldırmak, kavga, öfke
Hatta açık yalan var.
Sanki şu anda düşman belledikleri ile
sarmak dolaş gezdikleri günleri
bir anda unutmak, unutturmak var.
Tüm bunları yaparken, adaleti, hakkı, hukuku
kolayca gözardı etmek;
Hatta tüm bunları yaparken,
Allah’an bile korkmamak var…
————————————
Bu bir seçimdir.
Hak ile batıl,
demokrasi ile oligarşi arasında.
Şimdi Türk Milletinin büyük bir kesimini
kendilerinin kanka oldukları hiçbir dönemde
onlarla ASLA dost olmamış, her fırsatta hükumetlere
olayın ciddiyetini anlatmış,
Onlarla bilfiil savaşmış insanları
PKK ve FETÖ ile aynı kefeye koymaya çalışmak;
büyük bir sorumsuzluk, insafsızlık, haksızlık ve
Allah’sızlıktır.

Tüm bunların özeti şudur:
Tamamı ile onların fikrinden bile olsan, yarın yine ve her an
düşman ilan edileceksin. “Ne istediler de yapmadık” dedikleri
ve her konuda onları destekleyerek devletin her kurumuna soktukları kişilerle düşman oldukları gibi…

Demokrasi bizlere Allah’ın bir lütfudur.
Toplum bireylerinin kanunlarla korunması,
Mala, paraya bakılmaksızın kanun önünde herkesin eşit olması demektir.
Kendinden olmayan bireyleri kolaylıkla karalayan bir yönetim kuşkusuz, FETÖ operasyonları ile,
yalnızca kendilerine karşı olduğu için bir çok masum insanın canını yakmaktan da asla çekinmeyecektir. 2 x 2 = 4
Unutmayalım ki, canı yanan masumlar yarın sen veya ben olacağız.
Bu nedenle;

Bu zihniyetlere AÇIKÇA HAYIR!

Diyanetim Benim…

Diyanet İşleri Başkanlığını tanıyalım…
Ama
“Kaç tane cami var?

Kaç tane personel var?
Bütçe ne kadar?
Kaç tane Bakanlığın bütçesine denk bir bütçe?
Ve paralar nerelere harcanıyor?”
gibi sorularının ötesinde,

Olayın özüne bakmaya çalışalım Çünkü,
Bu iş, hem Türkiye hem de
bütün Müslüman alemi için son derece kritik bir konudur.
Gerçekten Allah’ın izinde mi yoksa
Hükumetlerin peşlerine takılmış ve
Sallabaş olmuş bir kurum haline mi gelmiştir?

Diyanet İşleri Başkanlığı KİMDİR?

Kuruluş tarihi :
3 Mart 1924 tarihinde, Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle

429 sayılı kanunla Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı’na bağlı bir teşkilat olarak kurulmuştur.

Amacı : Cami mescit açılışı izinleri vermek, namaz vakitleri, usulüne uygun hac, tesis kurmak.
araştırmalar yapmak vs gibi şekilsel işler dışında
yalnızca 1 temel amacı vardır. O da 

Din konusunda toplumu aydınlatmaktır.

Hangi din konusunda?

Kuşkusuz İslam Dini, yani Kuran’da ne yazıyorsa o…

Nasıl bir aydınlatma?
İslam Dininin Kuran’da yazıldığı gibi uygulanması,
Hurafelerden, yanlış örf ve adetlerden temizlenmesi veya
bunları engellenmesi…

İşte bu…

——————————————————-

Kritik sorular şunlardır:

Tüm bu konularda Diyanet ne yapıyor?
Halkı toplumu nasıl aydınlatıyor veya aydınlatacak?
Aydınlatmada rol oynayacak kişiler, yeteri kadar aydın mıdır?

Şu an dünyamız büyük bir sınavın eşiğinde.
Orta Doğu ve dünyanın büyük bir bölümü kan içerisinde;
Üstelik bu ülkelerin neredeyse tamamı Müslüman…
Bu konularda toplumun aydınlatılması için
Diyanet İşleri Başkanlığı ne işler yapıyor?

Okumaya devam et “Diyanetim Benim…”

Demokratik Bir Seçim…

DEMOKRATİK BİR ALTYAPI SAĞLANMADAN,
DEMOKRATİK BİR SEÇİMDEN SÖZ EDİLEMEZ…


Bir vatandaşımız diyor ki :
“Üniversitede öğrenciydim. Yıl 1977…
Üniversiteler çok sıcak ve endişeli günler yaşamakta. Sağ sol çaltışmaları ve bunun ötesinde sol içerisinde kendisi ile çatışmakta olan onlarca farklı grup / farklı ideolojiler var.

Ders yapmakta iken çoğu zaman dersanenin kapısı tıklanmadan açılır, birileri içeri dalar ve öğrencileri kendi istekleri dışında adeta sürerek miting yapmaya götürür. Öğrencilerin tamamı çember altındadır ve gruptan ayrılmalarına hatta tuvalete gitmelerine bile izin verilmez.

Sağ veya sol olmasına bakılmaksızın bu gençlerin çoğunda belki cüzdan yoktur ama ceket altında sizlere gösterdikleri bir silah mutlaka vardır. Mesaj ise oldukça açık : “Ya dediğimi yaparsın ya da dediğimi yaparsın.“… Ne özgürlük ama…

Yer ise Ankara, BAŞKENT…
Genelkurmay ve Meclisten yalnızca 5 kilometre uzakta bir üniversite.
İstemediğin
kadar asker, polis, vekil, nistepen eğitimli bir halk…
Sizin ise, yürüyüşlere katılmamak, başkası
tarafından belirlenen iş bitmeden, jandarmaya veya polis taşlamadan, son perdeden slogan atmadan gruptan ayrılma şansınız yok…”

Şimdi basit bir analoji ile karşılaştıralım :
Ya Doğu Anadolu, Güney Doğu Anadolu?
Ortalarda otomatik silahlarla dolaşan militanlar;
Hükümet desteği ile bir devlet kurmaya çalışanlar;
Emperyalizm tarafında yıllarca beslenmiş ve halen de beslenen çeteler;
İnsanların çocuklarını zoraki dağa kaldırıp, devlet ile savaştıranlar…
Tek amaçları ise burada kendileri lehine görünür sonuçlar almaya çalışmak…
Ve Devlet? HİÇ YOK !

Burada yapılacak seçimlerin yeterince demokratik olduğuna inanmak mümkün mü? Hayır !
“Silahlı” ne dilerse, oylar o şekilde çıkacak…

ADI “Demokrasi” olan sistem, gerçekten bir demokrasi mi?

DEMOKRASİ :
Demokrasi, tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını
şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir.

OLİGARŞİ :
Oligarşi, sadece belirli bir grubun bir ülkeyi yönetmesiyle ortaya çıkan bir
yönetim biçimidir.

Okumaya devam et “Demokratik Bir Seçim…”

Kime oy verelim?

Kime oy verelim?

2014-03-05_KaranlıkGüçBaşbakan’ının bile hırsızlığı ayyuka çıkmış bir partiden kurtulmayı mı hedeflemeliyiz yoksa, Muhalefet partilerinden birini iktidara / başarıya taşıyınca tüm işlerin düzeleceğini mi ümit etmeliyiz? Veya ilk olarak mahalli seçimlerde AKP kaybedecek olursa caddelere çıkıp, bayram yapıp göbek mi atmalıyız?

Şimdi yıllarca AK Parti’den desteklerini esirgemeyen yazar ve zengin birdenbire
neredeyse VATANSEVER oluverdiler ve başka hesaplar yapılmaya başlandı.
“Şu bölgede oyunuzu MHP’ye verin, Şu şehirde CHP’yi destekleyin. Oylarınızı bölmeyin. Yeter ki AK Parti kazanmasın.”… Oysa büyük belediyelerin çoğu AK Parti’den çok önce; neredeyse Selamet Partisi zamanından beri aynı adamlar ve aynı zihniyet tarafından yönetilmekte.

Soru şu :

CHP veya MHP kazandığında, sorunlar çözülecek mi, rantlar azalacak mı?
Bu iki meclisteki parti, TÜRK HALKI’nın sokaklarda olduğu o önemli zamanlarda
BU Halkın ne kadar arkasında oldular? Ülke açık açık bölünürken, anayasal haklar
açıkça gasp edilirken ne kadar sokağa inebilme cesaretine sahip oldular. Bu partiler
Bu Millete ne kadar yakışıyor?

Muhalefet partilerimizi tanıyalım (Makaleler için Tıklayınız) :
“Diyelim AKP Gitti…”

“Sonar Anket Yapmış(MIŞ)…”

“Muhalefet Olmayı Hatırlamak…”

“Türk Ulusu’na gereken, öncelikle “karakterli” bir MUHALEFET…”

Okumaya devam et “Kime oy verelim?”

Türkiye’nin Dolar Milyarderleri…

Forbes Türkiye’nin en zenginlerini açıkladı Forbes’ın “En zengin 100 Türk”sıralamasına göre, Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk 3 milyar 400 milyon dolarlık servetiyle ilk sırada yer aldı.

Ekonomik büyüme 2012’de ivme kaybetmesine rağmen milyarder sayımız artmaya devam ediyor. Son bir yılda Türkiye’de ilk 100’e giren zenginlerin toplam servetinde önemli artış yaşanırken dolar milyarderi sayısı ilk kez 44’e çıktı.

FORBES Türkiye dergisinin bu yıl sekizincisini hazırladığı “En Zengin 100 Türk” listesine göre, listeye giren zenginlerin toplam serveti 117,85 milyar dolara yükselirken milyarder sayısı 44 oldu. Geçen yıl açıklanan ilk 100’de 34 milyarder yer alıyordu, toplam servet de 95 milyar dolardı.

2013-12-26_DolarMilyarderleri

Oysa,
AKP İktidarı ile yalnızca belli çevrelerin zenginliğine zenginlik kattığı bu ÜLKE,
Her kötü uygulamadai Avrupa ve dünyada liderliği kimseye kaptırmıyor.

2013-12-31_DolarMilyarderleri_7sırada

Okumaya devam et “Türkiye’nin Dolar Milyarderleri…”