Bu NATO da Neyin Nesi?

Bu NATO da neyin nesi?

NATO’nun neyin nesi olduğunu biliyoruz ama neden İsveç ve Finlandiya
bir anda NATO ile ilişkilendirildi; Yani şu anda…

Bu ülkelerin NATO üyelikleri bu kadar önemliyse,
Neden çok, çok daha uzun yıllar önce gündeme
gelmedi de şimdi geldi?

Karşıda, cin gibi zeki bir emperyalist ülke.
Süper bir güç.

Karşılıksız bastıkları kağıt parçaları ile neredeyse 100 yıldır
tüm dünyayı dolandırmış,
Bununla büyük bir ordu kurmuş.

Ordu, Amerikan halkına mı hizmet ediyor?
Muhtemelen Hayır.
Bu paralarla kurulan, NATO adı altında ÇETE ile
neredeyse bütün Avrupa’yı yönetiyor.
Amerika derin devleti, dünyanın üst düzey tüm siyasetçilerini
Kendilerine çalışır hale getirmiş,
Muma çevirmiş.

Şimdi bir anda, durup dururken,
Neden, İsveç ve Finlandiya birden bire gündeme taşındı?
Ardından, Türkiye aleyhinde kör göze parmak sokarcasına çalışmalar…

Şimdi kendimize soralım:

Amerika istese, bu ülkeleri 50 yıldır NATO bünyesine alamaz mıydı?
Türkiye’nin bu konudaki sözü ve kararı çok önemliymiş gibi;
Amerika Demokrasiye, Hukuk ve adalete çok inanıyormuş gibi…

Neden şimdi?
Üzerinde biraz düşünmek gerek…

Örneğin, 1980 yılı 12 eylülünden sonra,
Burnumuzun dibindeki Yunanistan
1972’de ayrıldığı NATO’ya nasıl geri dönüş yaptı?
Amerika istedi mi olur,
Amerika mutlaka bir yol bulur.

Amerika, uzun zamandır, Türkiye’yi işgal etmekle ilgili sayısız tatbikatlar yapıyor.
Millenium Challenge 2002 tatbikatı,
tüm yönleriyle Türkiye’yi işgal planı amaçlı olarak yapılmıştır.
Şimdi,
Bu amaca yönelik, Türkiye’nin etrafı Amerikan üsleri ile donatılıyor.
Belki milyarlarca, milyarlarca dolarlık silah ve teçhizat depolanıyor.
Amerikan uçak gemileri Türkiye yakınlarında demirliyor.
İçeride ve dışarıda bulunan tüm bu silahlar Türkiye’ye karşı hazırlanmış görünüyor.

Ve en kritik olanı:
Türkiye toprakları içerisinde NATO adı ile bir sürü Amerikan üssü varlığını sürdürüyor.
Yani dışarıdaki Amerikan üsleri ile İçerideki Amerikan üsleri bir bütün.
Özellikle Türkiye’de bulunan NATO yani Amerikan üsleri, vazgeçilmez.
Amerika bu üslerin en azından şu an kaldırılmasını istemiyor.

Türkiye’yi tehdit eden Amerikan / NATO üsleri

Yani, ana fikre bakınca

İsveç ve Finlandiya bir yem.
Bir numara.
Türkiye için.

Onların şu aşamada NATO’ya alınmaları veya alınmamaları belki önemli bile değil.
Önemli olan, Türkiye’nin elinde bir KOZ varmış gibi göstermek.
Türkiye için bir karar hakkı (VETO) varmış gibi göstermek.
Bu şekilde de NATO’ya bağımlı hale getirmek ve
Türkiye içindeki üslerin açık ve faaliyette kalmasını sağlamak.
Rusya’ya karşı mı? Elbette Hayır…

Bu şekilde, Amerika, Türkiye’nin NATO’da varlığına devam etmesini istiyor.
Asya’nın yükselişi ile Türkiye’nin kontrol edilemez bir şekilde
Asya’ya katılması demek, ardından NATO’dan çıkmasını gündeme getirebilir.
Bu konuda yükselen sesler de var…
Bu durumda kuşkusuz Türkiye’de yer alan NATO yani Amerikan üsleri de kapatılabilir.
Ve Amerika bunu kesinlikle istemiyor…

Neden?

Şöyle düşünelim,
Sağlık olarak vücudunuzun tam içerisinde habis bir tümör var.
Her an patlayabilir. Ne zaman patlayacağı da sizin kontrolünüzde değil.
Yapılması gereken, Tümöre bir operasyon yapmak ve onu bünyenizden çıkartmak.

NATO üsleri, Amerika’nın Türk milletinin bedenine kurulmuş olan HABİS bir tümördür
Zaten, 15-16 Temmuzda FETÖ çetesine destek de vermelerinden sabıkalılar.
Çok şükür başarılı olamadılar.

Şimdi yeni bir hamle için aportta bekliyorlar.
Neyi bekliyorlar?
İç karışıklık…
Nasıl?

2023 yılı Mayıs ayında seçimler yapılacak.
Bu durum, Amerika’nın aradığı fırsat.
Oluşturulan ittifaklar arasında büyük bir kutuplaşma yaratılıyor.

Millet ittifakında ortaya atılan açıklamalardan görülüyor ki;
Türk düşmanı,
Vatan düşmanı,
Atatürk düşmanı,
FETÖ, PKK’nın kendileri ve yandaşları,
Bir sürü Vatan haini işbirlikçileri,
Tüm Amerikan medyası ve Sosyal medyası,
Amerikan yönetimi, Amerikan Başkanı’nın kendisinin
destekleri ile birlikte bir tarafta gruplaşmış,
Aşure gibi içerisinde olmayan yok.
Bol keseden atıp tutuyorlar.
Söyledikleri gibi, 1945’lerden beri Türk siyaseti, Ordu ve kademelerine,
Emniyet güçlerine ve önemli mevkilere yerleştirilmiş ve 15-16 Temmuzdan
sonra büyük kısmı hapishanelere tıkılmış,
FETÖ ve PKK bağlantılı olanları hücrelerinden çıkarmaya kalksalar,
büyük bir kesim mutlak surette buna karşı duracaktır.

Türkiye’yi 20 yıldır borç batağına sürüklemiş olan, Cumhur ittifakı kazansa,
seçimlerin adil olmayacağına yönelik sürekli medya pompalamaları yüzünden,
kazananın hile yaptığı yönünden karşı hareketler olabilir.

Şimdiden bu hazırlıkları yapıyorlar.

Yani, bilinçli bir kargaşa planı hazırlanıyor.
Amerika’nın bu konuda tüm dünyada sayısız sabıkaları var.

Biri kazanı harlayınca toz dumana katılır ve neyin ne olduğu seçilemez duruma gelir.
Emperyalistleri en büyük numaraları da budur.

Bunun dışında, kurumlara veya birilerine karşı yapılabilecek özel planlı eylemler ile
işleri daha da karışık duruma getirebilirler.
Bunun Türkiye’de çok örneği mevcut.
12 Eylül 1980 öncesi aynı kişilerin, sağ ve sol kahvehanelerini kurşunlayıp
12 Eylül’e davetiye çıkarmaları gibi.
1 Mayıs 1977’de Taksim meydanında İşçi bayramı için toplanmış olan vatandaşlara
uygulanan planlar gibi…
Aynı planlar bu seçimler için de yapılmış görünüyor.

Güçleri asla yetmez ama,
İçeride ve dışarıdaki NATO çetesi yani ABD kuvvetleri ise hazırda bekliyor.
Bir kargaşa…
Birileri onları kendilerine destek için Türkiye’ye bile davet edebilecek gücü kendinde görebilir.

İşte böyle bir durum söz konusu olduğunda,
Özellikle, İçeride Türkiye’nin tam göbeğindeki
NATO üslerinde bulunan bu silahlar, teçhizatlar, ajanlar,
Kendilerini destekleyen vatan hainleri ve gruplara
sınırsız destek sağlama eğiliminde olabilirler.

Kazakistan’da, 2022 yılı Ocak ayında yapılmaya çalışılanın çok daha kapsamlısı.
15-16 Temmuz’da yapmaya çalıştıklarından gibi.

İŞTE AMAÇ BUDUR…

NATO’nun Türkiye içindeki üsleri,
Amerika için şu anda çok değerlidir.

YA DA,
YA DA BAŞKA GELİŞMELER OLUR.

ENİNDE SONUNDA OLACAK OLAN KENDİNE BİR YOL BULUR.

Sonunda olması gereken gerçekleşir.
Yapmayı planladıkları KARGAŞA kendilerini vurur.

Yönetimle anlaşamayan eyaletler,
Bağımsızlık girişimleri,
Ezilen halkın, çok haklı olarak hakkını araması.
“Ordumuz, Afganistan’da, Libya’da, Irakta, Suriye’de,
Ve dünyanın her yerinde ne işi var” diyenler,
Küçük bir azınlığın menfaati için,
Milyonlarca aç mazluma dönüştürülenler,
Bir araya geldiğinde ve haykırmaya başladıklarında ne olacaktır?

Amerika, kendi derdi ile uğraşmaya başlayacaktır.
Bir süre sonra, Ordularını, üslerini tüm dünyadan toplar ve
Kendilerini AMERİKAN Halkı’nın çizmeleri altında kalmaktan korumaya çalışır.
Ezilen halk da “büyük bir şey gibi görünen” bu orduları ezer, geçer.

Kısaca, yüzyıllar boyunca,
BİRİLERİNİN refahını ve azgınlığını artırmak için bin bir türlü
Tuzak icat ederek zalimlik yapanlara da kurulacak bir tuzak
mutlaka gerçekleşecektir…

Kapitalizmin ve Emperyalizmin Çöküşünü Heyecanla Bekliyoruz.

ÇOK YAKINDA…


Referanslar:

https://www.aydinlik.com.tr/haber/millenium-challenge-2002-tum-yonleriyle-abdnin-turkiyeyi-isgal-plani-367736