Türk Milletinin aklı çalındı.
Yeni değil, yüzyıllar önce.
Dili Türkçe olan insanlara, Arapça bir “din” üretildi, diretildi;
Bir sürü mazeret sunularak…
“AKIL” arka plana alındı, “Cehalet” ön plana…
İnsanlar Kuran’ı Arapça olarak okudu, okudu.
Bir “Yusuf” hikayesini anlamadı,
Kölelikten, Firavunun baş yardımcılığına kadar uzanan uzun yolu…
Davut’u anlamadı,
Oğlu Süleyman’ı, onun güçlerini.
Melike Belkıs’ı, haberci Hüdhüd isimli kuşu
Bir Karıncanın “Aman dikkat! Süleyman’ın ordusu bilmeden sizi ezmesin” serzenişini;
Musa’yı anlamadı. Bir asa darbesi ile o kocaman denizin ortadan ikiye yarılışını.
İsa’yı, annesi olan o mükemmel insan Meryem’i,
Zekeriya ve Yahya’yı anlamadı
Muhammed’i anlamadı.
Cehaletin; inanca, ahlaka, dürüstlüğe ve güce dönüşümünü…
İblis’i ve onun çeşit çeşit tuzaklarını hiç anlamadı…
En önemlisi ise,
Rab’bin tüm alemlere olan seslenişini anlamadı.
Yaratılışı, yaşamı, ölümü, kelebek süreci kadar kısa olan hayatı.
Paylaşımı, sevgiyi, övgüyü, tehdidi, Cenneti, Cehennemi
Ve Yaratan’ın sınırsız güç ve kudretini anlamadı.
“Sonra buhar / duman halindeki göğe yöneldi de ona ve yerküreye şöyle seslendi: “İsteyerek veya istemeyerek gelin.” Onlar şöyle dediler: “İsteyerek geldik.”. Böylece onları, iki günde yedi gök halinde takdir edip her göğe kendi iş ve oluşunu vahyetti. Ve biz, arza en yakın göğü kandillerle ve bir korumayla donattık. İşte bunlar Aziz ve Alim olanın takdiridir.
– Fussulet S. 11-12
Okudu ve okumaya devam etti yüzyıllar boyu ve
Okuyup anlamamaya bir anlam katmaya çalıştı…
Beş vakit namaz kıldı,
Arapça sureleri okuyarak
Ama hiçbirinin anlamını bilemedi.
Bu arada okuduklarını doğru telaffuz edebildi mi?
Muhtemelen hayır
Çünkü Arap değil, bir Türk’tü
Sonra
Kıyamet borusu üflendi, iki kere peş peşe
Hesap vakti geldi, sorgulama başladı.
Gördü ki, doğru bildiği çok şey hatalı veya yanlış.
Geriye dönmekse artık mümkün değil.
SORGULAMA GÜNÜ:
Dedi: “Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayan (gerçeği görmeyen) sağırlar, dilsizlerdir.” – Enfal S. 22
Dediler: “Neyi yanlış yaptık?”
Dedi: “Çoğu şeyi”
Dediler: “Biz bunların hep doğru olduğunu düşünmüştük.”
Dedi: “Neden?
Dediler: “Atalarımızı böyle bir yolda bulduk ve onlara uyduk”
Dediler: “Onlar sürekli ibadet ederlerdi, namazlarını oruçlarını hiç aksatmazlardı.”
Dediler: “Onların doğru yol üzerinde olduğunu düşünmüştük.”
“Bir iğrençlik yaptıklarında şöyle derler: “Atalarımızı bu hal üzere bulmuştuk. Yani Allah emretti bize bunu.” De ki: “Allah, edepsizliği / iğrençliği emretmez. Allah hakkında, bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?””- Araf S. 28
“Onlara, “Allah’ın indirdiğine uyun” dendiğinde: “Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulunduğumuz şeye uyarız.” derler. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler!..” – Bakara S. 170
Dedi:” Sizlere gönderilen Kitap’ı hiç okumadınız mı?”
Dediler: “Okuduk hatta çok okuduk ama anlamadık”
Dedi: “Neden”
Dediler: “Çünkü O Arapça bir kitaptı ve biz Arapça bilmiyorduk.”
Dedi: “Bu yüzden mi, “Yap” dediğim şeyi yapmadınız ve “Yapma” dediğim şeyleri pervasızca yaptınız”
Dedi: “Peki! Sizin lisanınıza aktarılmış olan Kitap yok muydu?”
Dedi: “Örneğin İbranice yazılmış İncil’i, dili farklı olan her millet kendi lisanı ile okurken siz neden bu yolu izlemediniz?”
Dediler: “Düşünemedik, aslında aldatıldık. Sanırız, Arapça dilinin, Kitap’ın kendisinden daha kutsal olduğunu ve bizleri Kitap hakkında bilgilendirenlerin doğruları söylediklerini varsaymıştık.”
Dediler: “Eğer söz dinleseydik yahut aklımızı çalıştırsaydık şu çılgın ateşin dostları arasında olmazdık.” – Mülk S. 10
Anlatılan bu öykü,
Hiç Fransızca bilmeyen birinin, Victor Hugo’nun Sefiller (Les Misérables) isimli romanının Fransızca olan orijinal versiyonunu okumasından ve anlamamasından daha farklı bir şey değildir…
Konu Allah’ın mesajları olunca, onları anlamadan okumak çok büyük bir bilgisizlik, akıl kayması, cahillik ama en önemlisi Allah’a yapılmış en büyük saygısızlıktır.
ÖNCE AKIL! ÖNCE DÜŞÜN !
Kim neden, kutsal kitabın anlayarak okunmasını istemiyor olabilir?
İnsanlarımız Allah’ın mesajlarını anlayarak okursa, neler daha farklı olabilir?
“…Ve Kuran’ı ağır ağır, düşüne düşüne oku…” – MÜZZEMMİL S. 4
Kuran böyle bir mesajı ayet olarak açıklarken,
bir insan, anlamadığı bir mesaj hakkında nasıl düşünebilir?
Tüm bunları ince ince düşünmek lazım değil mi?
Belki de yaşanılan tüm bu olayların temelindeki en büyük sorun budur.
Bakınız : “Kuran’daki Kuran”


“Allah’ın izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez. Allah, pisliği/uğursuzluğu/azabı, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır.” – Yunus S. 100
“Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayan (gerçeği görmeyen) sağırlar, dilsizlerdir.” – Enfal S. 22
“Aklınızı işletmeniz ümidiyle Allah, ayetlerini size böyle açıklıyor.” – Bakara S. 242
“Andolsun ki, resullerin hikayelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur’an, uydurulacak bir hadis / bir söz değildir; aksine o, kendinden önceki vahyi tasdik eder, her şeyi ayrıntılarıyla gösterir. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve rahmettir.” – Yusuf S. 111
“Biz, görevlendirdiğimiz her resulü ancak kendi toplumunun diliyle gönderdik ki, onlara açık-seçik beyanda bulunsun. Bunun ardından Allah dilediğini saptırır, dilediğini de iyiye ve güzele kılavuzlar. Aziz’dir, Hakim’dir O…” – İbrahim S. 4
“Biz onu sana, aklınızı çalıştırasınız diye, Arapça bir Kur’an olarak indirdik.” – Yusuf S. 2
“Biz onu akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur’an yaptık.” – Zühruf S. 3
“Biz o Kur’an’ı senin dilinle / senin diline kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alabilsinler.” – Dühan S. 58
AKIL VE AKLIN KULLANILMASININ GEREKLİLİĞİ İLE İLGİLİ DİĞER AYETLER
BAKARA SURESİ
“……….. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?” – 44. ayet
“……….. Allah’a karşı gelmekten sakınanlara da bir öğüt kıldık.” – 66. ayet
“……….. Size ayetlerini gösteriyor ki, aklınızı işletebilesiniz.” – 73. ayet
“……….. Aklınızı işletmeyecek misiniz?” – 76. ayet
“……….. aklını işleten bir topluluk için sayısız izler-işaretler-ibretler vardır.” – 164. ayet
“……….. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler!..” – 170. ayet
“……….. Bu yüzden akıllarını işletemez onlar.” – 171. ayet
“……….. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmekten sakının.” – 197. ayet
“Aklınızı işletmeniz ümidiyle Allah, ayetlerini size böyle açıklıyor.” – 242. ayet
“……….. Eğer iman sahipleri iseniz, bunda sizin için elbette bir ibret vardır.” – 248. ayet
“……….. Gönlünü ve aklını çalıştıranlardan başkası düşünüp anlayamaz.” – 269. ayet
ALİ İMRAN SURESİ
“……….. Gönül ve akıl sahiplerinden başkası gereğince düşünemez.” – 7. ayet
“……….. İşte bunda, gözleri olanlar için gerçek bir ibret vardır.” – 13. ayet
“……….. aklını ve gönlünü işletenler için çok ibretler vardır.” – 190. ayet
“Aklı ve gönlü işletenler o kişilerdir ki, ……….” – 191. ayet
NİSA SURESİ
“Kur’an’ı iyice okuyup düşünmüyorlar mı? ……….” – 82. ayet
MAİDE SURESİ
“……….. Çünkü onlar akıllarını işletmeyen bir topluluktur.” – 58. ayet
“……….. O halde, ey akıl ve gönül sahipleri! Allah’tan korkun ki kurtuluşa erebilesiniz.” – 100. ayet
“……….. ve çoğu da akıl erdiremiyor.” – 103. ayet
EN’AM SURESİ
“……….. Hala aklınızı işletmeyecek misiniz?” – 32. ayet
“……….. Hala düşünmüyor musunuz?” – 50. ayet
“……….. Şüphesiz bunda inanan bir topluluk için (Allah’ın varlığını gösteren) ibretler vardır.” – 99. ayet
“… Allah size bunları önerdi ki, aklınızı işletebilesiniz.” – 151. ayet
A’RAF SURESİ
“Bir kitaptır bu; sana indirildi, onunla uyarıda bulunasın diye ve inananlar için bir öğüt ve düşündürme olarak ……….” – 2. ayet
“……….. Düşünüp ibret almanız umuluyor.” – 57. ayet
“………. Hala aklınızı işletmeyecek misiniz?” – 169. ayet
ENFAL SURESİ
“Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayan (gerçeği görmeyen) sağırlar, dilsizlerdir.” – 22. ayet
YUNUS SURESİ
“………. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?” – 16. ayet
“………. Derin derin düşünen bir topluluk için ayetleri böyle detaylandırıyoruz biz.” – 24. ayet
“………. Hele bir de akıllarını kullanmıyorlarsa!” – 42. ayet
“………. Hele kalp gözleriyle de görmüyorlarsa!” – 43. ayet
“………. Hiç kuşkusuz bunda, dinleyecek bir topluluk için ibretler vardır.” – 67. ayet
“Allah’ın izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez. Allah, pisliği/uğursuzluğu/azabı, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır.” – 100. ayet
HUD SURESİ
“………. Hala düşünmüyor musunuz?” – 30. ayet
“………. Hala aklınızı çalıştırmayacak mısınız?” – 51. ayet
“………bunda elbette ki ibret vardır……….” – 103. ayet
YUSUF SURESİ
“Biz onu sana, aklınızı çalıştırasınız diye, Arapça bir Kur’an olarak indirdik.” – 2. ayet
“………. Hala akıllarınızı kullanmayacak mısınız?” – 109. ayet
“Andolsun ki, resullerin hikayelerinde, aklını ve gönlünü çalıştıranlar için bir ibret vardır. Bu Kur’an, uydurulacak bir hadis / bir söz değildir; aksine o, kendinden önceki vahyi tasdik eder, her şeyi ayrıntılarıyla gösterir. İnanan bir topluluk için de bir kılavuz ve rahmettir.” – 111. ayet
RA’D SURESİ
“………. Bütün bunlarda aklını çalıştıran bir topluluk için elbette ki ibretler vardır.” – 4. ayet
“………. Sadece aklı ve gönlü işleyenler düşünüp ibret alır.” – 19. ayet
İBRAHİM SURESİ
“Biz, görevlendirdiğimiz her resulü ancak kendi toplumunun diliyle gönderdik ki, onlara açık-seçik beyanda bulunsun. Bunun ardından Allah dilediğini saptırır, dilediğini de iyiye ve güzele kılavuzlar. Aziz’dir, Hakim’dir O…” – 4. ayet
“………. Allah insanlara böyle örnekler verir ki, düşünüp ibret alabilsinler.” – 25. ayet
“İşte bu, onunla uyarılsınlar, Allah’tan başka ilah olmadığını bilsinler, aklı ve gönlü işleyenler de ibret alsınlar diye, insanlara yöneltilmiş bir tebliğdir.” – 52. ayet
HİCR SURESİ
“Hiç kuşkusuz bunda, işaretlerden anlam çıkaranlar için ibretler vardır.” – 75. ayet
“İnananlar için bunda elbette bir ibret vardır.” – 77. ayet
NAHL SURESİ
“………. Hiç kuşkusuz, bunda, derin derin düşünen bir toplum için gerçek bir mucize vardır.” – 11. ayet
“………. Bütün bunlarda aklını çalıştıran bir topluluk için elbette ibretler vardır.” – 12. ayet
“………. Bütün bunlarda, düşünüp ibret alacak bir toplum için elbette bir mucize vardır.” – 13. ayet
“Yaratan, yaratmayana benzer mi? Hiç düşünmüyor musunuz?” – 17. ayet
“………. Sana da bu Zikir’i / Kur’an’ı vahyettik ki, kendilerine indirileni insanlara açık-seçik bildiresin de derin derin düşünebilsinler.” – 44. ayet
“………. İşte bunda, aklını işleten bir topluluk için kesin bir mucize vardır.” – 67. ayet
“Şu bir gerçek ki Allah; adaleti, iyi ve güzel davranmayı, akrabaya vermeyi emreder. Tüm pisliklerden / edepsizliklerden, kötülükten, azgınlık-doymazlık ve kıskançlıktan yasaklar. Düşünüp ibret alırsınız ümidiyle size öğüt veriyor.” – 90. ayet
İSRA SURESİ
“Biz, gerçeği, Kur’an’da türlü biçimlerde ifade ettik ki, düşünüp anlayabilsinler……….” – 41. ayet
TAHA SURESİ (20/45)
“………. Kuşkusuz bunda, aklı başında insanlar için ibretler vardır.” – 54. ayet
“………Akıl sahipleri için bunda elbette ibretler vardır.” -ğ 128. ayet
ENBİYA SURESİ
“………. Hala aklınızı çalıştırmayacak mısınız?” – 10. ayet
“……….Siz hala aklınızı kullanmayacak mısınız?” – 67. ayet
HAC SURESİ
“Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki olanları düşünecek kalpleri, işitecek kulakları olsun. Gerçek şudur ki, gözler kör olmaz, fakat asıl göğüslerin içindeki kalpler kör olur.” – 46. ayet
MÜMİNUN SURESİ
“………. Hala aklınızı kullanmayacak mısınız?” – 80. ayet
“………. Hala düşünüp ibret almıyor musunuz?” – 85. ayet
NUR SURESİ
“………. Ve içinde açık-seçik ayetler indirdik ki, düşünüp ders alabilesiniz.” – 1. Ayet
“………. Gözleri olanlar için bunda elbette bir ibret vardır.” – 44. ayet
“………. Allah size ayetleri işte böyle ayan-beyan bildiriyor ki, aklınızı çalıştırabilesiniz.” – 61. ayet
ŞUARA SURESİ
“Bunda elbette bir ibret vardır ama onların çoğu inanmış kimseler değildi.” – 67. ayet
NEML SURESİ
“………. Hiç kuşkusuz bunda, ilmi kullanan bir topluluk için kesin bir ibret vardır.” – 52. ayet
KASAS SURESİ
“………. Hala aklınızı işletmeyecek misiniz?” – 60. ayet
ANKEBUT SURESİ
“Yemin olsun biz o kentten, aklını işleten bir topluluk için geriye apaçık bir işaret bıraktık.” – 35. ayet
“Bunlar bizim, insanlara verdiğimiz örneklerdir. Ancak ilim sahiplerinden başkasının aklı onlara ermez.” – 43. ayet
“………. Fakat onların çoğu aklını işletmiyor.” – 63. ayet
RUM SURESİ
“………. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.” – 21. ayet
“………. Bunda, ilim sahipleri için elbette ibretler vardır.” – 22. ayet
“………. Bunda, işitebilen bir toplum için elbette ibretler vardır.” – 23. ayet
“………. Bunda, aklını işleten bir topluluk için elbette mucizeler vardır.” – 24. ayet
“………. İşte biz, aklını işletecek bir topluluk için ayetleri böyle açık açık sıralıyoruz.” – 28. ayet
SECDE SURESİ
“………. Hala düşünüp ibret almayacak mısınız?” – 4. ayet
“………. Kuşkusuz, bunda ibretler vardır. Hala işitmiyorlar mı?” – 26. ayet
FATIR SURESİ
“………. Kulları içinde, Allah’tan ancak bilginler ürperir……….” – 28. ayet
YASİN SURESİ
“………. Aklınızı hiç işletmiyor musunuz?” – 62. ayet
“………. Hala akıllarını işletmiyorlar mı?” – 68. ayet
SAFFAT SURESİ
“Düşünüp taşınmaya çağırıldıklarında düşünmüyorlar.” – 13. ayet
ZÜMER SURESİ
“………. işte bunlardır, akıl ve gönül sahipleri.” – 18. ayet
“………. İşte bunda, akıl ve gönül sahipleri için mutlak bir ibret var.” – 21. ayet
“Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlara her türden örnekler verdik ki düşünüp öğüt alabilsinler.” – 27. ayet
“………. Bunda, iyice düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.” – 42. ayet
“Yoksa Allah’tan başka şefaatçılar mı edindiler? De ki: “Onlar hiçbir şeye sahip olmayan / hiçbir şeye gücü yetmeyen, aklını da işletmeyen varlıklar olsalar da mı?” – 43. ayet
MÜ’MİN SURESİ
“Akıl ve gönül sahipleri için bir yol gösterici, bir hatırlatıcıdır O.” – 54. ayet
“………. Tüm bunlar, belirlenen bir süreye ulaşasınız ve aklınızı işletesiniz diyedir.” – 67. ayet
ZÜHRUF SURESİ
“Biz onu akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur’an yaptık.” – 3. ayet
DÜHAN SURESİ
“Biz o Kur’an’ı senin dilinle / senin diline kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alabilsinler.” – 58. ayet
CASİYE SURESİ
“………. aklını çalıştıran bir topluluk için izler, işaretler vardır.” – 5. ayet
“………. Bunda, derin derin düşünen bir topluluk için elbette ibretler vardır.” – 13. ayet
“………. Hala düşünüp ibret almıyor musunuz?” – 23. ayet
MUHAMMED SURESİ
“Peki bunlar, Kur’an’ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı? ……….” – 24. ayet
ZARİYAT SURESİ
“Yeryüzünde ayetler vardır görürcesine bilenler için.” – 20. ayet
KAMER SURESİ (54/37)
“………. Yok mu araştırıp öğüt alacak?!” – 15. ayet
“………. Fakat düşünen mi var?!” – 17. ayet
“………. Fakat düşünen mi var?!” – 22. ayet
“………. Fakat düşünen mi var?!” – 32. ayet
“………. Fakat düşünen mi var?!” – 40. ayet
“………. Fakat düşünen mi var?” – 51. ayet
VAKIA SURESİ
“………. Peki düşünüp ibret alsanız olmaz mı?” – 62. ayet
HADİD SURESİ
“………. Ayetleri size açık-seçik bildiriyoruz ki, aklınızı işletebilesiniz.” – 17. ayet
HAŞR SURESİ
“………. Artık ibret alın, ey gözleri olanlar!” – 2. ayet
“………. çünkü onlar akıllarını işletmeyen bir topluluktur.” – 14. ayet
MÜLK SURESİ
“Ve derler ki: “Eğer söz dinleseydik yahut aklımızı çalıştırsaydık şu çılgın ateşin dostları arasında olmazdık.” – 10. ayet
BU KADAR AYETTEN SONRA, BATIL GELENEK GÖRENEK İNANÇ VE ADETLERDEN KURTULUP, HAK YOLUNDA İLERLEMEK İÇİN AKIL YOLUNA DAVETLİSİNİZ…