İslam’ın 11 Şartı…

İslamiyet’i ve dini, bütünü ile şekil üzerinde arayan ve anlatan bir millet haline getirildik.
Uzun zamandır…

Çocukluğumuzdan beri;
Annelerimizin – babalarımızın ve
onların annelerinin – babalarının çocukluğundan ve belki de,
Yüzyıllardan beri anlatılan bir İslamiyet vardır…

“İslam’ın şartı beştir” veya “imanın şartı altıdır” denir ve bir nefeste sayılır.

Oysa;
Genel olarak, “İslamiyet nedir?” veya
“Din nedir?” konusunda, bir çırpıda sayacak bir öğretimiz ise maalesef yoktur.

Din nedir, Dindar olmak nedir, İslamiyet nedir?

İyi bir dindar olmak için asgari şartlar ne olmalıdır?
Neler yapılmalıdır veya nelerden uzak kalınmalıdır?
Kuran, bu konuda neler emreder veya önerir?
O eşsiz ve benzersiz yaratıcının gücü ve kudreti nasıl bir şeydir?
Bizlere emanet olarak verilen bedenler?
Canlılar, kurtlar, kuşlar, bitkiler?
Bir tohum, toprak, su ve güneşle kendi kendine yetişen yiyecekler?
Yağmurlar, dereler, göller, denizler?
İçinde yaşanılan bu muhteşem dünya?
Ve tüm bunların kullanım hakları?

*******

İslamiyet’te dindar olmanın ilk şartı olarak “namaz kılmak” yanıtı verilirken,
neden namaz kılmanın İslam’ın şartı olduğu, körü körüne bir ezber ile arka plana atılır.

“Allah nedir, kimdir?” sorusuna verilecek yanıt;
Belki, “bizleri yaratandır, doğmamış ve doğrulmamıştır.” şeklinde olabilir?
“Gerçekten Allah kimdir?” dendiğinde ise,
buna bir nebze de cevap verebilmek için yeterince ilim sahibi olunması gerekmektedir.
Allah’ın büyüklüğünü hissetmeden, O’na yeterince saygı duyulması olanağı gerçekten zordur.
Emirlerin/önerilerin, beklendiği gibi yerine getirilmesine;
Emirler/öneriler yerine, batıl adetler ve İslam’la ilgisi olmayan yaklaşımları ayırt edilmesine;
Ve özellikle, Dindar gibi görünenlerin hilelerinden korunulmasına olanak yoktur.

Topluma yararlı, ailesine ve kendisine yararlı, yaşadığımız dünyaya, canlılara, doğaya saygılı
iyi bir insan olmaya ilave olarak iyi bir dindar olabilmek için temel şart ise İNANÇ’tır.
Yani, öncelikle, öldükten sonraki yaşama MUTLAK SURETTE inanmaktır.

“Sura üfürülmüştür. Bak işte kabirlerden, Rablerine doğru akın akın gidiyorlar. Şöyle diyecekler: “Vay başımıza gelene! Kim kaldırdı bizi mezarımızdan? Rahman’ın vaat ettiği işte bu. Peygamberler doğru söylemişler.”. Topu topu korkunç titreşimli bir tek ses. Ve bakmışsın hepsi birden huzurumuzda divan durmaktadır. O gün hiçbir canlıya, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Sizler, sadece yapıp ettiklerinizin karşılığı olarak cezalandırılırsınız.” – Yasin Suresi 51, 52, 53, 54

“İnkar edenler, kesinlikle, öldükten sonra diriltilmeyeceklerini iddia ettiler. De ki: “Hiç de öyle değil, Rabbime andolsun, mutlaka diriltileceksiniz, sonra da yaptıklarınız size elbette haber verilecektir. Bu, Allah’a kolaydır.” – TEĞABÜN SURESİ 7

“Kendi yaratılışını unutmuş da bize örnek veriyor. Bir de şöyle diyor: “Şu çürümüş kemiklere kim hayat verecek?”. De ki: “Onlara hayat verecek olan, onları ilk kez yaratandır. O, bütün yaratılmışları / her türlü yaratmayı çok iyi bilmektedir.” – Yasin Suresi 78, 79

“Ve şöyle derlerdi: “Ölünce mi, toprak ve kemik haline gelince mi, sahi o zaman mı yeniden diriltileceğiz?”. “Önceki atalarımız da mı?”. De ki: “Öncekiler de sonrakiler de.” – VAKIA SURESİ 47-49

“Öldüğümüz, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı? Biz gerçekten diriltilecek miyiz?”. “Önceki atalarımız da mı?”. De ki: “Evet! Ve, siz de. Aşağılanmış, ezilmiş olarak.”. – SAFFAT SURESİ 16-18

“Görmediler mi ki; gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorgunluğa düşmeyen Allah, ölüleri diriltmeye de kadirdir. Evet, O herşeye kadirdir.” – AHKAF SURESİ 33

Okumaya devam et “İslam’ın 11 Şartı…”

Yıl 2018 : Dolar Milyarderlerinde son durum…

Yıl 2003.

Koçlar, Sabancılar dahil, Türkiye’de dolar milyarderi yani,
en az 1 milyar doları olan kişi sayısı yalnızca 5

Yıl 2013, Türkiye…

Milyarder sayısı, toplam 43 yani,
en az bir milyar dolar serveti olan kişi sayısı toplam 43’e yükselmiş.

Ne olmuş da sayı astronomik bir şekilde patlamış olabilir?

Hiçbir şey yoktan var, vardan yok olamaz ise,
Bu rakamlar bir yerden kazanılmış olmalıdır.

Bu süreçte bu kazanımı sağlayacak ne olabilir diye düşünülürse,
yanıt ÖZELLEŞTİRMELER olacaktır.

Aslında özelleştirmeler, eldekini satıp başka ELDE oluşturma amaçlı olsa
problem yok. Bu şekilde yeni üretimler ve kazanımlar için zaman kazanmak
akıllıca olabilir ama

ÖZELLEŞTİRMELERİN altında yatan, birilerinin haksız kazanç sağlaması ise
bu şekilde milyarderlerin türemesi kaçınılmaz ve saklanamaz bir gerçektir.

Paylaşım o kadar anlamsız ve mantıksız hale getirildi ki,
satın alandan tahsil edilen para, kurumun o anki üretim makinalarının maliyetini bile
karşılamıyor.

Bakınız : “Emperyalizm Türkiye İçin Ne Harcar?”

Bakınız Örnekler (Alıntı) :

Şu anda yıl 2018 ve
Milyarder sayısı 43’den 36’ya gerilemiş.

Anlamı:
Eldeki milyar dolarlar kısmen duruyor ama satacak ve paylaşacak
başka bir şey kalmadı.

Yiyenlere kar kalacak mı?
ASLA…

Hesap verecekler mi?
MUTLAKA…

Kaçabilecekler mi?
MÜMKÜN DEĞİL…

Bakınız : Türkiye’nin Dolar Milyarderleri…
Bakınız : “AK PARTİ : Yaparken de, Satarken de Kazanan Parti”
Bakınız : “Hangi Hükümet Hangi Kurumlarımızı Sattı?”

Demokrasi Adı : “Parayı Veren Düdüğü Çalar”

50 MİLYAR DOLARIM OLSA DA, YENİ BAŞKAN BEN OLSAM…

Diyelim 50 milyon seçmen var. Her birine biner dolar versem ve desem ki,
“seçimlerde bana veya dediğime oy verirseniz bu paralar sizin.”…
Bu iş için de yaklaşık 50 Milyar dolar tutarında bir harcama yaparım.

Bir ailede yaklaşık olarak 4 seçmen olsa, eder aile başına 4000 dolar.
Çarp 1 dolar eşittir 5 TL, bu da eder 20 bin TL yani, aile başına 20 bin Türk Lirası.
İster ödemesinde bin bir zorluk çektiğin evinin kalan borcunu öde, ister oğluna düğün yap.
Yani bu para iş görür. İster o başkan olmuş ister bu; Ne fark eder?
Sen kendi cebine bak…

Benim cebimde 50 milyar dolar yok ama olanlar var.
ABD’nin Irak savaşı maliyeti yaklaşık 4 trilyon dolar.
Elinde kalan ise neredeyse sıfır.
İsrail’in uşağı olarak, Amerikan halkını ve parasını harcıyor.
Tam 4 trilyon Amerikan Doları.

Bir zamanlar bir banka, mevduatlarının ulaştığı 1 trilyon Türk Lirasını anlatmak için şöyle bir hesap yapmıştı. Her biri metal 1 lira olan 1 trilyon lirayı bütün Türkiye sınırlarına yan yana dizerek bir sınır oluşturduğumuzda ve 2. tur, 3. tur, 4. turları ve devamını üst üst üste dizerek para bitene kadar devam edildiğinde, bütün sınırlarımız boyunca ülkemizi çepeçevre saran ve  arada boşluk kalmayan 3000 tur liraları üst üste koyarak   tam 6 metre yüksekliğinde bir duvar oluşturuyor.

Okumaya devam et “Demokrasi Adı : “Parayı Veren Düdüğü Çalar””

Yanılmak, Yenilmek ve Bıkmak…

YANILMAK :

Biri, yanılmaktan bıkmıyor…

“Allahım beni affetsin.
Milletim beni affetsin.
Beni kandırmışlar, aldatmışlar.”

Barzani’nin aldanması,
Obama aldanması,
İsrail aldanması,
Avrupa aldanması,
Fethullah Gülen aldanması,
PKK aldanması,
Ergenekon aldanması,
……

Yanılma SAYISI :
1, 2, 3,…5,……10,……………….?

Bir kişi kaç defa kandırılır, aldatılır?
Üstelik bir devletin başı…
Maalesef, emperyalizmin bütün ödüllerini toplamış bir baş…
Saflık aldanması mı?
Zaruri aldanma mı?

Peki bu son mu?
Muhtemelen HAYIR!

Okumaya devam et “Yanılmak, Yenilmek ve Bıkmak…”

Temel sorun, anayasa mı?

Temel sorun, anayasa mı?

Ülkemizde yaşanan sorunlar,

ANAYASA KAYNAKLI MI?
UYGULAMA KAYNAKLI MI?

Aşağıdaki Soruları
Evet –  İNANIYORUM
Hayır – İNANMIYORUM

  1. Ülkemizin Türk Milleti tarafından yönetildiğine, siyasilerin başka devletler, kişiler ve çevrelerin baskısı altında kalmadan Millet adına ülkeyi yönettiğine (*6),
  2. İşçi (Ya da İşsiz) Erdoğan’ın oğlu ile, Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlunun ülkemizde aynı ayrıcalıklara ve haklara sahip olduğuna (*10),
  3. Devlet makamlarının her ikisine de aynı şekilde ve eşit davrandığına (*10),
  4. Devletin, bütün vatan sathındaki insanlarımızı, vurguncu, tefeci, rantçı, üçkağıtçı ve eşkıyaya karşı yeterince koruduğuna (*19),
  5. İnsanlarımızın özel görüşmelerinin başkaları tarafından dinlenmediğine (*22),
  6. “Dindar Değilim” diyen bir vatandaşımızın, devlet veya hükumet yanlısı belediyede ihalesinde “Dindarım” diyen bir vatandaş kadar eşit şansa sahip olduğuna (*24),
  7. İnsanlarımızın düşüncelerini, ceza yemeden, mahkemeye düşmeden, Balyoz, Ergenekon gibi nedenlerle tutuklanmadan özgürce açıklayıp paylaşabildiğine (*25-26),
  8. Basının hür olarak ve sansür edilmeden çalışabildiğine, yazarlara baskı yapılmadığına (*28),
  9. Alın teri ile çalışan insanlarımızın, devletle iş birliği yapan TOBB, Ticaret Odaları kurumlarca/örgütlerce, devlet eli ile haraca bağlanmadığına (*33),
  10. İnsanlarımızın, önceden izin almadan ve devlet tarafından tartaklanmadan, su sıkılmadan, gaz püskürtülmeden, dövülmeden, yerlerde süründürülmeden fikir ve düşüncelerini açıklama hakkına sahip olduğuna (34),
  11. Suçluluğunuz kanıtlanmadan, aylarca veya yıllarca hapishanelerde tutulmayacağınıza (*38),
  12. Vatandaşların, özgürce ve dilediği kadar eğitim ve öğrenim hakkı olduğuna ve bunu özgürce kullanabildiğine (*42),
  13. Devletin, tarih, kültür ve tabiat varlıklarını koruduğuna ve korumak için tedbirler aldığına, (*63),
  14. Devletin, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı koruduğuna, desteklediğine ve sanat sevgisinin yayılması için gerekli tedbirleri aldığına (*64),
  15. Siyasilerin, ideolojilerini yaymak ve güç sağlamak için, gizli kaynaklardan para almadığına (*69),
  16. Vatan Hizmetinin her Türk’ün hakkı ve görevi olması için herkese eşit davranıldığına (*72 – *10),
  17. İnsanlarımızın vergilerini kendi mali gücüne göre ödediklerine (*73),
  18. Genel seçimlerde, yargı organlarının seçimlerini adil bir şekilde yönettiğine ve denetlediğine (*79),
  19. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, milletvekilleri ile onların yandaşları değil de bütünü ile Türk Milletini temsil ettiğine (*80),
  20. Hakimlerin ve savcıların tamamen bağımsız olduklarına (*138),
  21. Hakim ve savcıların görevlerini adaletle yerine getirmelerini engellemek için görevlerinden alınamadığına/alınmayacağına (*139),
  22. Cumhurbaşkanı’nın devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışması ile Anayasa’nın yazıldığı gibi uygulanmasını titizlikle gözettiğine (*104),
  23. Kanunların Anayasa’ya aykırı olamadığına/olmayacağına (*11),
  24. Diyanet İşleri Başkanlığının, Laiklik ilkesi doğrultusunda ve siyasi görüş ve düşüncelerden etkilenmeden, asıl görevi olan İnsanlarımızı KURANDAKİ İslam konusunda aydınlattığına (*5)

Okumaya devam et “Temel sorun, anayasa mı?”