Archives For Atatürk

Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili içerik…

Batı Cephesinde Yeni Bir şey yok.

Alman yazar Erich Maria Remarque’nin ilk ve en tanınmış eseri olan Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (1929) – ((Im Westen nichts Neues) romanını baz alınarak yapılan 1930 yapımı filmin, 2022 yılı versiyonu. 20 yüzyılın dünya klasikleri arasında yer alan bu çarpıcı roman aslında, yazar Remarque’nin henüz 18 yaşındayken katıldığı Birinci Dünya Savaşı’ndaki acı deneyimlerini oldukça çarpıcı biçimde kaleme aldığı bir eserdir. Savaşın silah altındakiler açısından acımasızlığını ve saçmalığını o kadar net biçimde anlatır ki roman, yıllar sonra Nazi Hükümeti tarafından yakılan yüzlerce, binlerce kitaptan biri olur. (Detay için Bakınız: *1)

Türkiye’nin Batı Cephesinde de durum aynı.

Yeni bir seçim arifesinde,
Mevcut iktidarın liderlik yaptığı Cumhur ittifakı ile
Ana muhalefetin liderlik yaptığı, Millet ittifakı,

“İnanılmaz rekabet varmış” gibi görünen bir seçim sistemi arenasındalar.

Sırasıyla,
Yanılmaktan bıkmayan ile Yenilmekten bıkmayan,  yeni bir unvan maçında karşı karşıya geliyor.
2019 yılı seçimlerindeki kara düzen, 2023 yılında birebir devam ediyor.
Yani yeni bir şey yok.

AKP, CHP, HDP gibi bilumum ve ne kadar
Amerika ve NATO aşkı ile yanıp tutuşan,
Türk Milleti’nin değil, kendi çıkarlarını esas alan,
Partilere yapılan milyonlarda gözleri kalanlar;
Bunu bir “Demokrasi” sananlar,
Tek başlarına bir “hiç” olanlar
Bir araya gelmiş ve karşılıklı olarak gruplaşmış.

Hepsi gardlarını almış, tam tekmil.
Kaç fabrika yapılabilecek,
Kaç işsize ekmek götürebilecek paralar,
Emek, işgücü ve kaynak oluk oluk akıtılıyor.
Tüm reklam panoları dolmuş, arasan sana yer yok.
Atan atana, Söven sövene, Yalan yalana;
Yeni bir çıkar şampiyonasına hazırlanıyor.

Sosyal medya ve yapılan konuşmalardan izleseniz,
Sanırsınız ki fırsat bulsalar birbirlerinin gırtlaklarını kesecekler.
Oysa, biraz daha dikkatli bir gözlemle bakınca,
Görünürde aralarındaki büyük karşıtlık,
Özde aralarında çok büyük bir uyum şekline dönüşüyor. 
Bir zamanların,
“Yok Aslında Birbirimizden Farkımız, ama Biz Osmanlı Bankasıyız”
sloganlı banka reklamı gibi…

Şu ana kadar, ortak noktalarda,
Gelsin Evet’ler…

NATO’ya Evet!
Irak işgalinde Nur Bacı’nın çığlıklarına Evet!
1 koyup 3 almaya çalışarak savaşa Evet!
Bütün Özelleştirmelere Evet,
HDP – PKK’ya Evet!
FETÖ’cülere Evet!
Vatan’ı Satmaya Evet!
Avrupa Birliğine Evet!
Amerika’ya Evet!
Yalan siyaset yapmaya Evet!
Atatürk’e her türlü hakaret etmeye Evet!
Atatürk’ü yıkmaya Evet!
Amerika’nın tüm dünyada oluşturduğu zalimliğe Evet!
Tarihsel Yobazlara Evet!
Kaynak olmadan bol keseden saçmaya Evet!
Kanal İstanbul gibi tamamen rant üzerine kurulu harcamalara Evet!
Amerika’dan, Avrupa’dan para dilenmeye Evet!
Demokrasiye aykırı, belli parti yardımlarına Evet! Evet! Evet!

Kılı kırk yarsa meclise giremeyecek adamlar, Meclis içerisinde gruplar kurarak,
gözlerini Parti Seçim Yardımlarına dikmiş avantaları paylaşmaya hazırlanıyor.

Gelsin Hayır’lar


Türk olmaya Hayır!
Cumhuriyet’e Hayır!
Atatürk’e Hayır!
Üretime Hayır!
Komşularla iş birliğine Hayır!
Asya’ya Hayır!

SİSTEM ELEMANLARI öyle bir hale getirilmiş ki,
12 Eylül öncesi, tam aksi,
“NATO’ya Hayır!  Kahrolsun Amerika, Kahrolsun Emperyalizm”
olarak haykıran devrimci pos bıyıklılar bile artist olmuş,
Yanlarına başka artistleri toparlıyor.

Sağında, Ekonomiden sorumlu Ali Babacan
Solunda, Dış İşlerinden sorumlu Ahmet Davutoğlu.
Ortada, Cumhur İttifakı Lideri Recep Tayyip Erdoğan

Bu arada, bir yapıdan ayrılanlar, başka bir yapıda birleşiyorlar,
Siyaset meydanında siyasetçiler, oradan buraya, buradan şuraya
KÖŞE KAPMACA oynuyor.

Sağında, Yüce Divanda yargılanacağına yemin ettiği Ali Babacan
Solunda, “Türkiye’nin en çapsız Dış İşleri Bakanıdır.” diyerek aşağıladığı Ahmet Davutoğlu.
Ortada, Ana Muhalefet Partisi Lideri Kemal Kılıçdaroğlu.


Ey Amerika! Sen nelere kadirsin?
Aklından, bizler için iyi olmayan neler geçiyor biliyoruz.
Planlarınız bitmek tükenmek bilmiyor.
Ey Yeşil Benjamin Franklin yüzlü kâğıt parçaları! Sen nelere kadirsin?
Neler yapabildiğini görüyoruz.

Siz ancak;
Yüreğinde Vatan,
Göğsünde İman,
Allah’tan Korkan,
Şehit kanları ile sulanmış topraklarda,
doğmuş, büyümüş, olgunlaşmış insanlar
dışındakileri satın alabilirsiniz.

Kimler BUNLAR;
Mustafa Kemal’in dehası, bütün bu olan bitenleri, 100 yıl önceden kavradığı KİŞİLER
Sanki bu günleri tahmin ederek, Mustafa Kemal Atatürk ne demişti?

İşte aynen aşağıdaki şekilde ve mevcut sistemin tek cümle ile özeti:

“Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.” –  Gençliğe Hitabe ’den paragraf

Şu ana kadar olanlara kısaca göz atacak olursak;

Burada biz diyoruz ki, işimiz zor. Çok zor.
Karar zor zira “Hımhımla Burunsuz, Birbirinden Uğursuz” atasözü gerçekleşiyor.
“Yukarı oy atsan bıyık, aşağı oy atsan sakal.” şeklinde.
Çözümsüz gibi görünmesine rağmen, derin bir nefes çekiyoruz sonra,
Tekrar diyoruz ki,

Önce Akıl… Önce Vatan…

Sonra,

Bize Millet Yeter,

Bize Allah Yeter.

Bize, biraz daha SABIR, Yeter.

Ve,
HER ŞEY YOLUNA GİRER…

 

Yakında neleri göreceğiz?
Dünya kaynaklarını yüzyıllardır sömüren
Milyonlarca insanı, canlıyı bu amaçla katleden,
Toplumlara, devletler, halklar arasına bölücülük sokan,
Onları birbirine kırdıran,
Bu amaçla,
Tuzaklar üstüne tuzaklar kuran
Küresel Dünya Tiyatrosu, son perdesini oynuyor.

Sonra,
BÜTÜN DÜNYA ZALİMLERİ VE ZALİMLİĞİ SON BULACAK!
MAZLUMLAR KAZANACAK!

**************************************************

“Onlar tuzak kurdular, Allah da tuzak kurdu. Ve Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.”
Al-i İmran S. 54

“Onlardan öncekiler de tuzak kurmuştu, ama tüm tuzaklar Allah’ındır. Her benliğin ne kazandığını O bilir. Kafirler de bilecekler sonsuzluk yurdu kimindir!”
Rad S. 42

“Küfre sapanlar, seni tutup bağlamaları yahut öldürmeleri ya da yurdundan çıkarmaları için sana tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak kurarlar, Allah da tuzak kurar. Ama Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.”
Enfal S. 30

**************************************************

 

NOTLAR (*1)

 

Yazıldıktan sonra yaklaşık bir asır geçse de insanoğlunun gözü doymazlığına ve savaşın vahşetine dair hala kanlı canlı bir anlatımla aktarılan ve de maalesef koca bir yüzyıla rağmen hiç eskimeyen bir hikâye. Yeni filmin yönetmen koltuğunda yine bir Alman sinemacı olan Edward Berger oturuyor, senaryo uyarlaması ise kendisiyle beraber Lesley Paterson ve Ian Stokell’e ait. Bu üçlünün En İyi Uyarlama Senaryo dalında taze taze BAFTA’ya uzandığını ayrıca aynı akşam (19 Şubat 2023) Berger’in En İyi Yönetmen, filmin de En iyi Film ödülüne layık görüldüğünü tarihe not düşerek yolumuza devam edelim.

2022 tarihli Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok, tıpkı selefi gibi senaryo açısından daha rahat bir uyarlama tutumu izliyor; fakat önceki filme göre hikâyenin açılışını savaşın en orta, en çetin yerinden yapmayı tercih ediyor. Tıpkı neye uğradığından habersiz gencecik Alman askerleri gibi seyirciler olarak bizler de yoğun bir kurşun ve bombardıman taarruzuna maruz kalıyoruz. Henüz daha ilk dakikalarından itibaren başlayan kesintisiz, uzun planları ile seyircinin tüm dikkatini ekrana (evet, maalesef televizyon ya da bilgisayar ekranına) mıhlayan yapım, savaşın kaosunuancak içinde olduğunuzda görebildiğiniz akıl almaz saçmalığını ve boşluğunu 2 buçuk saat boyunca ürkütücü biçimde anlatıyor. Üstelik bu ürkütücülük sadece savaş ya da cephe sahneleriyle ve oradaki öykülerle sınırlı değil. Berger’in kamerası şehre, savaş dışına kalan insanların günlük hayatına ve tabii ki yönetici sınıfın kibrine çevrildiğinde insan olarak bir başka savaş daha veriyorsunuz kendi içinizde!

Filmin omurgası romandaki gibi cepheye gitmek için koşa koşa askere yazılan 4 lise arkadaşını temel alarak başlasa da, biliyoruz ki bu dostluk savaş meydanında çok uzun süre ‘canlı’ kalamayacak. 

Yönetmen Edward Berger

Senarist Ian Stokell, Lesley Paterson

Oyuncular: Felix Kammerer, Albrecht Schuch, Aaron Hilmer Fragman için Bknz: https://www.beyazperde.com/filmler/film-182953/fragman-19563666/

 

 

Gerçekten Yasaklanan İçki mi yoksa (Şekilde)
Yasaklanmaya çalışılan Atatürk mü? (Özde – Arka Planda)

Demiştik ya daha önceleri;
Ne zaman ağzını açsa “Dindarım” diyen biri
Ve içkiyi konuşsa,
Sonu Mustafa Kemal’e dayanır.
Bir fotoğraf ve elinde bir kadeh içki…

Onlar, yalnızca Din’i eğip bükerler;
İslam Dinini…
Oysa bilmezler ki,
İçki hiçbirşeydir…

Belki de O,
Zemzem gibi saf ve kutsal kalır,

Bu İkiyüzlü Vatan ve Din Düşmanlarının
yaptıklarını yanında… 

Kuran’ın “İçki” Konusundaki ayetler nelerdir?
İçki ne kadar günahtır?
İçki neden ön plana çıkartılmaya çalışılıyor?
İçki içenin cenaze namazı bile kılınmaz mı?
İçki düşmanlığının arkasındaki asıl güç kim?
“Yasaklananmaya çalışılan İçki mi, Atatürk mü?”

2013-05-30_İçki-ve-Atatürk_900x900

Bazı Kesimleri Atatürk’ten hoşlanmıyor.
Artık bunu açıkça dile getiriyorlar.
Hatta daha da ileri götürüp,
Hakaretlere bile başladılar…

Devamını Oku…

Bayrak_2012-05-09_05

 

 

 

 

 

 

 

 

Paranın ve gücün,
Adaletin önüne geçtiği bir dönemde
Kurumların ve Bireylerin Özgür olmasından bahsedilebilir mi?

Devletin her kademesine nüfuz etmiş bir İktidar,
Yüksek Seçim Kurulu’na nüfuz etmemiş olabilir mi?

Medyada çıkan İktidar yanlısı haberler,
Başarılar, Dolup taşıyor görünen seçim meydanları
Hatta;
Seçimlerde

Partilerin almış göründüğü oylar, Yüzde elliler,

Gerçeği Ne KADAR yansıtıyor?

Neredeyse,
Bütün vekilerin HALK değil, BAŞKALARI tarafından belirlendiği
bu OLİGARŞİK YAPI içinde
İktidarlar, Muhalefetler, Siyasetçiler
NE KADAR güvenilir?

Basındaki, Medyadaki, Hukuktaki YALANLARA karşı
Milletin gerçek gücü,
Ancak ve ancak Milletin kendini göstermesi ile mümkün olabilir.

Hiçbir yalan, Görselliğin gerçekleri üzerinde olamaz…

Devamını Oku…

Güç Bizleriz…

27.04.2013

Siyasette onu seçmek veya bunu seçmek zorunda değiliz…
Siyaset son derece yozlaşmış.

“Dindarım”, adı altında Dinin arkasından iş çevirenler;
“Atatürkçüyüm”, adı altında, Atatürk’e en büyük kötülüğü yapanlar…
Hepiniz aynısınız…

Hiçbiriniz ne Vatan, Ne Millet, Ne İnsanlık, Ne Din, Ne İlim, Ne Atatürk için çalışmıyorsunuz…

Herbiriniz yalnızca kendi çıkarlarınızın peşindesiniz
Ve bu nedenle birilerine boçlusunuz…
Özgürlüğünüzü, “küçük bir bedel” kaşılığında satanlardansınız
Ve Bizim için var olan; Vatan, Millet, İyi Ahlak kavramları ne yazık ki sizlerde mevcut değil…

Bizler ise hiçbirinizi tanımıyoruz ve istemiyoruz…
Sizleri o konumlara getirenler için çalışmayı asla kabul etmiyoruz…

Bizler savaşsız ve özgür bir dünya istiyenleriz…
Bizler, bütün canlıları ve doğayı sevenleriz…
Bizler, Alın terinin ve emeğin hakkına inananlarız…
Bizler, Bu topraklar için ölen bütün şehitlerimize saygı gösterenleriz…
Bizler, “ATA” larımızı el üstünde tutanlarız…
Bizler, “Yurtta Barış, Dünyada Barış” isteyenleriz…
Bizler, Alah’ın Kulu ve bu Vatan’ın evlatlarıyız…
Bizler, “Ya istiklal, Ya Ölüm” diyenler ve gerçekten ölebilenleriz…

Güç, bir avuç insan tarafından satın alınan ve yönetilenler değil,
GÜÇ, BİZLERİZ…

Facebook “As Bayrağını, Göster Kendini” Etkinliğine katılım için :
https://www.facebook.com/events/370703219705604/

Etkinlik Konusu :
http://diril.me/2013/04/22/simdi-butun-dunya-icin-bayrak-asma-zamanidir/

2013-04-27_BayrakAS_2

 

Şunu açıkça bilin ki

2012-12-21

Savaşlar yalnızca;
Top, Tüfek ve Kılıçla Olmaz…

Savaşlar yalnızca;
Savaş meydanlarında olmaz…

Savaşlar her an;
Ve her yerde olur…

Üstelik düşman EMPERYALİST;

Korkak,
Kaypak,
Hilekar,
Aşağı,
Bayağı,
Adi,
İkiyüzlü…

Aydınlıktan çok karanlıkta;
Meydanlar yerine,
Yeşil Banknotlar üzerinde;
Siyasetçilerinin ceplerinde, jiplerinde, evlerinde;
Türkiye Büyük Millet Meclisinin taa içinde…
Kalem tutan parmaklarda,
Dolma Kalemlerin mürekkebinde,
Ve A4 kağıtların TAM üzerindedir…

Sakın ha Sakın !
Düşmanı, “
Belki birgün karşıma çıkar” diye,
Bekleme cesaretle…

Korkak,
Kaypak,
Hilekar,
Aşağı,
Bayağı,
Adi,
İkiyüzlü  düşman;

karşına Çıkmaz, Çıkamaz, Çıkmayacak;
defalarca tekrarlandığı gibi tarihte…

Bu nedenle,
Sen sen ol;
Önce arkanı kolla.
Sonra Ya Allah Besmele…
Senin bir tek İMANIN yeter Onların CÜMLESİNE…

Devamını Oku…

19 Mayıs 2012 yılından beri
Cumhuriyet Halk Partisi‘nde büyük bir gelişme var.
Milliyetçi Hareket Partisi ise günlerini hasta yatağında dinlenerek,
bol miktarda C vitamini alarak geçiriyor. Allah şifalar versin.

Devlet, (dolayısı ile de ülkemiz) büyük bir batak içerisinde.
Anayasa ihlalleri gırla gidiyor.
Hükumet kendini diktatör bir rejime doğru götürüyor.
Ülkenin görünürde birçok değeri satılmış,
Görünmezde ise neredeyse tamamı…
Gelen gelirler, artık yatırım veya halka geri dönüş için değil,
Alınan borçların faizlerini bile karşılamıyor.
Savurganlık ve israf, olabildiğince fazla.
Aynı zamanda Hükümet yanlısı çevreler de nemalanıyor…
Adalet, bütünü ile esir alınmış.
Anayasal Kurallar hiçe sayılarak,
Emperyalizmin çıkarları için hizmet veriyor.
Ülkenin bütün manevi değerleri ayaklar altında çiğneniyor.
Ergenekon ve tutuklamalar başlayalı 6 yıl olmuş.
Muhalefet cenahından kimsede ciddi bir kıpırtı yok…

Devamını Oku…

Ulusal Kanal tarafından yapılan 13 Aralık 2012 Silivri Görüntüleri…

Görüntü içerikleri tasniflenerek, görüntülere ulaşmak kolaylaştırılmağa çalışılmıştır.

Silivri Özeti
Ergenekon Duruşması başlangıcından bu güne kadar;
5 yıl 6 ay geçti.
Davada toplam 21 iddianame,
65’i tutuklu 289 sanık var.
60,000 telefon dinlendi.
3,000 kişi takip edildi
109 açık, 44 gizli tanık var.
7 Kişi ifade veremeden öldü
7 kişi kanser oldu.
Halen tedavi gören10 sanık var
Yakını ölen sayısı 20’yi geçti.
600 üzerinde celse yapıldı; Bu,
Ortalama bir ceza yargısı ile 150 yıla tekabül ediyor.
İddianamelerin sayfa sayısı 17 binden fazla.
Ek klasörlerle birlikte sayfa sayısı 10 milyon civarında.
Dava dosyalarına giren tüm belgelerle 120 milyon sayfayı buluyor

13 ARALIK 2012 SİLİVRİ, TASNİFLENMİŞ VİDEO GÖRÜNTÜLERİ Devamını Oku…

 “KÜRESEL DÜNYA” TİYATROSU İFTİHARLA TAKDİM EDER…

“El Üstünde Kimin Eli Var” …

Eskiden çocukların kendi aralarında oynadıkları bir oyundu bu…
“Kimin üstünde kimin eli var?”.

Şimdi ise dünya hakimiyetini bir avuç insana kazandırmak üzere oynanan bir oyun.
Süleyman İmparatorluğu… “KAN” üstüne kurulmaya çalışılan bir avuç “efendi” ile köleleri…

Oysa ki Süleyman, Allah’ına bağlı biriydi.
İsyankar değildi, Adaletliydi.

Üstteki kuklacının kim olduğunu sanırım herkes anlamiştır.
Alttaki kuklacıların içerisinde Bayrağı olmayan bir Orta Doğu Ülkesi.
Avaz avaz İran’ın nükleer tesislerini eleştirirken, kendi ellerinde kaç tane atom bombası olduğu bile belli değil.

Aynen Aziz Nesin’in “Deliler Boşandı” hikayesi gibi.
Çağımızda Doktorlar deli, deliler doktor olmuş durumda.

 

2012-12-11KuklaYeniCalismaTek---3_IplerKaldırıldı

Mustafa Kemal Atatürk’ün vermiş olduğu o muhteşem emir,

“ORDULAR ! İlk Hedefiniz Akdenizdir İleri !” (*1)

Devamını Oku…

Muhteşem Turk (The Incredible Turk) Belgeseli.
Atatürk’e ölümünden 26 yıl sonra, 1958 yılında yapılan Belgesel…

Atatürk_148796_140308736020904_2749782_n

Türkiye NATO’ya girmiş ve ABD’nin tezgahinda ilerliyor. Atatürk adı ile Türk Milletine çekilen yağları görebilirsiniz… O zamanki planlar, aynen şimdiye bir hazırlık niteliğinde… EN GÜZEL OLAN İSE, ATATÜRK’TEN KALAN GÖRÜNTÜLER.

Bunun için Amerikan Emperyalizmine teşekkürlerimizi sunuyoruz… 

CIA arşivlerinden çıkan 1958 yapımı The Incredible Turk (Muhteşem Turk) Belgeseli
(
Türkçe seslendirilmiş). İzleyiniz…
Aşağıda filmin orjinal görüntülerinin yer aldığı İngilizce seslendirmeli Videosu da mevcut…

http://youtu.be/6FkJqM6wH48&w=560&h=360 Devamını Oku…

ÖNCEKİ MAKALE İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ…

Banu Avar : “Afganistan ve Büyük Oyun…”

“Bir zamanlar Horasan diye bir yer vardı.
Adını Türk sultanlarından almıştı.
1001 çeşit madene sahipti.
İklimi Muhteşemdi.
Zengin, güzel ve bereketliydi.

Bugün zulmün, kanın, acının adresi.
Bir zamanlar Atatürk, o ülkeyi müttefik seçmişti. Sefirler, doktorlar, öğretmenler göndermişti.
Uzak dağ köylerinde bile duvarlar Atatürk resimleriyle bezeliydi.
Türkiye Cumhuriyeti, onlar için örnekti.
Cumhuriyetin ilk resmi misafiri o ülkedendi.
Batıya karşı sadabad paktını kuran Gazi Paşa, pakta önce o ülkeyi davet etmişti.

Harita
Afganistan…
Yeni Dünya düzeninin en büyük oyununa sahne olan Afganistan…

Daha başına gelecekler bitmedi.
Son NATO zirvesinde de en çok ondan söz edildi.
Obama “cihanda sulh” dedi ama Afganistana bombalar inmeye devam etti.
İslam’la savaşmayacağız diyen Amerikan Yönetimi, NATO’nun başına bir İslam düşmanını getirdi.
Yardımcısı olarak bir Türk seçildi.

Afganistan yani Horasan…

200 yıldır devlerin savaş alanı.
Batısında İran, Doğusunda Çin, bağrına çöreklenmiş Amerika.
Hindikuş dağlarının tepesinden tarihe bakıyor,
işgalcileri her severinde kovduğunu hatırlıyor…”

Devamını Oku…

Ağzına Sağlık Veyselim…

2012-11-21_AşıkVeysel

Nur içinde yat… Ruhun Şad olsun…

Senin tırnağın olamayacak insanlarla yaşıyoruz…
Üstelik onlar tarafından yönetiliyoruz…

Görünürde kim getirdi onları ?
Halk gibi görünüyor ama işin içinde ne olduğu belli değil…
Milyon tane yalanla Halkın gözlerini boyadılar ve
Kendilerini yukarı taşıttılar ama şimdi
Adalet dahil nüfuz etmedikleri bir yer yok..

Yalan üzerine yalan,
Haram üzerine haram…
Milletin değil, tüm dünyayı kana boyayan gücün askerleri olarak faaliyet gösteriyorlar…

Senin, “ağıtlar” düzenlediğin Atamıza yapmadıkları saygısızlık kalmadı.
Bunun iki nedeni olabilir;
Ya çok cahiller yada çok satılmışlar…

Videoyu İzleyin…

Video üzerinde reklam çıkarsa, reklamın sağ üst köşesindeki x işaretine basarak kapatabilirsiniz. Video’yu sağ alt köşesindeki “kutuya” tıklayarak büyütebilir, “Esc” tuşuna basarak çıkabilirsiniz.

Ağzına sağlık Veyselim.
Sen ve senin yolunda sanatçılar oldukça,
Millet oldukça Atamıza saygı duyan,
Vatanı “Amerikan Mandasına” devretmeyen…
Yalnızca “Ya İstiklal, Ya ölüm”  demeyen
Ama aynı zamanda ölebilen korkusuzca.

Tüm bunların yapacakları tek şey var…
“Geldikleri gibi gidecekler” olmaları...

Devamını Oku…

Büyük Orta Doğu Projesi (BOP) nedir?

Atatürk Düşmanlarının  Atatürk Hakkında Açıklaması ile başlıyor…

İzleyin…

“… Bunlar, çok affedersiniz çok utanmaz adamalar.
Çünkü kökü utanmazlığa dayanıyor.
Namussuzluğa dayanıyor.
Mustafa Kemal ne idi?
    -Bir caniydi.
Mustafa Kemal neydi?
   – Bir katildi.
Mustafa kemal Ne idi?
   – Bir haindi.
Mustafa kemal neydi?
   – Namussuzdu.
   – Zinakardı,
   – Namus düşmanıydı.
Say. Ne kadar sayabilirseniz sayın.
Ve bu adam, bütün yönleriyle tanıtılıp ortaya konmazsa,
Siz bir şey yapamazsınız. Vallahi de, billahi de…
Bu adamın şeceresini ortaya koymak zorundasınız.”

Şu anda Türkiye’yi Yöneten siyasetçilerin çoğu;

İşte böyle bir neslin evladı olarak;
Atatürk Düşmanı olarak;
Cumhuriyet Düşmanı olarak;
Orta Doğu’yu kan gölüne çeviren bir gücün BAŞ destekçisi,
Eş Başkanı ve
BAŞ taşeronu olarak çalışmaktadır.

Devamını Oku…

Nur Bacı’nın mektubu : “Ebu-Garip hapishanesi”

Baş bakan ve BOP Eşbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın ve
yandaşı siyasetçilerin Gayretli Çalışmalarının bir sonucu…

Bakın, inceleyin, düşünün :
Özgürlük” nasıl gelmiş;
Kadın hakları” nasıl gelmiş …
Aşağıda Erdoğan tarafından Söylendiği gibi mi? 

 

Tayyip Erdoğan (kendi konuşması) :

“Değerli Arkadaşlar,
Büyük Orta Doğu Projesi’nin amaçları bellidir.
Ve o amaçların içerisinde Türkiye’nin üstlendiği görev de bellidir.
BOP, Orta Doğu barışına yönelik olarak kurulmuş,
Oradaki özgürlüğe yönelik,
Kadın haklarına yönelik kurulmuş,
Eğitim özgürlüğünü daha ileri safhalara taşımak için
kurulmuş ve 
atılmış bir adımdır.

Ve Türkiye Cumhuriyeti Baş bakanı,
Büyük Orta Doğu Projesi’nin Eş Başkanıdır. “

  Devamını Oku…

Atatürk’üm, Sen Rahat Uyu..

Atatürk’üm,

Bir tek cümlen yetiyor bizlere, seni yüreğimizin derinliklerinde tutmak için.
Şimdi ülkemizi yönetenlerin seni anlaması gerçekten mümkün değil.
Seni silmeye çalışıyorlar ülkemizden.
Daha fazla insan ölsün diye, Savaş çığırtganlığı yapanlar…

Üstelik ne kadar acı ki,
Bunları yapanlar, kendini “dindar” olarak tanımlayanlar…
Keşke İslam Dini’ni senin kadar anlayabilselerdi.
O muhteşem “TEK” özdeyişinle özetlediğin dini…
“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” olarak…

Devamını Oku…

“Problemlerin ana nedenleri, sunulan çözümleridir.”  – Eric Sevareid

Neden yeni bir anayasa?
Eskisi her yönü ile uygulanıyor ve yeterince “hak” sağlamıyor mu?
Ülkemizin temel sorunu, mevcut Anayasa’nın eksiklikleri midir?
Yeni bir Anayasa hazırlanmış olsa, maddeleri uygulanmazsa yarar sağlar mı?
Yoksa işin ardında aslına başka nedenler mi gizlidir?

O zaman problem nedir?

“Problemler hastalık gibidir. Doğru teşhis edilemezlerse, asla çözülemezler.” – İİP

Toplum olarak, problemleri saptayıp, hep birlikte çözmeliyiz.
Gerçek anlamda;

İnsanca yaşamak/yaşatmak,
Sevgiyle yaşamak/yaşatmak,
Adaletle yaşamak/yaşatmak,
Özgür yaşamak/yaşatmak için,,,

Aşağıda anayasamızın “var olan” fakat “uygulanmayan” maddelerinden örnekler bulunmaktadır.
Üstelik bu maddelerin ne kadar temel ve kritik olduğuna;
12 Eylül Anayasası ile verilen hakların bile kullandırılmadığına lütfen dikkat ediniz…

Lütfen Aşağıdaki resimlere tek tek tıklayarak büyütün ve her birini dikkatlice  inceleyin…

Not : Resimleri, ileri geri kaydırmak için (ilk resme tıkladıktan sonra), bilgisayarın “sağ veya sol ok” tuşlarına basabilir veya fareyi resmin sağ altındaki ileri-geri oklarına tıklayabilirsiniz. Çıkmak için “Esc” tuşuna basabilir veya fare ile sağ altta bulunan “x” işaretine tıklayabilirsiniz…

 

 

 

 

10 KASIM BİR “YAS” GÜNÜ DEĞİL,

Türkiye Cumhuriyetinin bölünmesine ve yok edilmesine karşı durmak için,

BÜYÜK BİR “MİLLİ MÜCADELE” GÜNÜDÜR…

Şurası unutulmamalıdır ki,
Çanakkale’yi, Anadolu’yu silah gücü ile  geçemeyen düşman
Yine iş başında…
Bu sefer kimlik değiştirerek geldiler ve Ülkemize girdiler.
AYNEN ATATÜRKÜMÜZ’ÜN SÖYLEMİŞ OLDUĞU GİBİ…

“….
Cebren ve hile ile aziz vatanın,

bütün kaleleri zaptedilmiş,
bütün tersanelerine girilmiş,
bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere,
memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar
gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler.

Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.

…”

 

YİNE ŞURASI UNUTULMAMALIDIR Kİ,

Verilen bu mücadele;
Ülkemizdeki birkaç kendini bilmez “Piyon” ve “Taşeron” PARTİ ile yapılan mücadele değil;

Aynen Çanakkalelerde,
Kurtuluş savaşlarında verilen mücadelelerin aynısıdır.

Verilen bu mücadele,

EMPERYALİZMLE karşı direnme,
EMPERYALİZMİ yok etme mücadelesidir.

Verilen bu mücadele,

Emperyalizm yalnızca ÜLKEMİZDEN değil,
TÜM DÜNYADAN YOK OLUNCAYA KADAR DEVAM ETMELİDİR…

 

İstiyorlar ki, insanlarımız alınan her karara uysun,

Çiğnenen bütün anayasal hakları kabullensin,
Tüm dünyanın savaşlarla aşamadığı her engeli, siyasetçilerin katkılarıyla aşsın.
Türkiye 600 milyar Dolar borca sokulsun, bu paralar çarçur edilsin,
Ülkenin bütün kaynakları satılsın yabancılaşsın,
Bütün stratejik kurumlar yabancılara devredilsin ve adına özelleştirme densin.
Hükumet, üstelik “ALLAH” adını vererek, “DİN” adını vererek
MÜSLÜMAN KASABI ülkelerle bir numaralı dost olsun…
Kendilerinden LİYAKAT NİŞANLARI alsın…

HİÇ SESİNİ ÇIKARTMA…
OLUR…

http://youtu.be/Gn1fRMEdnMY&w=500&h=360

Devamını Oku…

RESMİ BAYRAMLAR KİMLERE ZOR VE AĞIR GELİR ? 

Sınırsız bir kudrete sahip olduğunu düşünerek,
Türklük ve Müslümanlığı yok etmek üzere
Anadoluyu işgale yeltenen,
Fakat Mustafa Kemal’in önderliğinde,
19 Mayıs 1919 tarihinde başlayan hareketle
Sınır dışı edilen emperyalist güçlerle;
Onların ortağı bile olamayacak,
Yalnızca piyonu/taşeronu/uşağı vasfında olan;
Atatürk’e,
Cumhuriyet’e,
Hukuka ve Demokrasiye Karşı çıkanlara,
Bayramlarımız ZOR ve AĞIR gelir…

Hey Sizler !!!
Hepiniz bu tarihten silineceksiniz,
19 Mayıs 1919 tarihiyle başlayan hareketlerle,
Anadolu’dan daha önce silinen efendileriniz gibi…
Hiç doymak bilmezcesine,
Paralarla doldurmuş olduğunuz kasalarını ve keseleriniz,
Sizlerle birlikte;
Milli duygularla dolu yüreklerimiz karşısında Eriyip yok olacak…

Bütün Bayramlarımız Kutlu Olsun…

AKP Hükumeti tarafından açıklanan 2023 yılı yani Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. yılı nedir?
Türk Milletini Çağdaş seviyeye çıkartma tarihi mi?

İnsan Haklarında,
Hayvan haklarında,
Doğa Haklarında…

 

Devamını Oku…

“İyi bir İnsanı Öldürmektense, Ölmeyi Yeğlerim.”

OYUNLAR AYNI…
Türkiye’yi savaşa sürmeye çalışıyorlar. Hani, Kimyasal silah nedeni ile Irak’ta 2 milyon insanın ölümüne, on binlerce kadının genç kızın tecavüzüne sebep olan güç var ya…
İşte bu oyun, onların oyunu…
500 yıldır oynanıyor…

Devamını Oku…

MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KUDRET, DAMARLARIMIZDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR…

Değerli Arkadaşlarımız,

19 mayıs 2012 tarihinde açılan ve aşağıda bağlantısı verilen “BayramlarBizimdir” sayfasında, bundan sonra Resmi Bayramlar ile 10 Kasım’da planlanan bütün etkinlikleri paylaşacağız.

Son 19 Mayıs etkinliklerinde görülen en temel problem, yapılacak etkinliklerin, halka yeterince duyurulamaması oldu.
Bu nedenle televizyonlardan da izlediğimiz kadarı ile, bir iki toplantı ve ve gösteri yürüyüş etkinliği dışında, etkinlikler genel olarak yetersiz kaldı.

Hepimizin gördüğü kadarı ile ne GAZETELER ve BASIN, ne de MUHALEFET PARTİ’leri 19 Mayıs’ın anlamına yakışır bir destek sağlamadılar.

Demek ki bu işleri, kimsenin kontrolüne bırakmadan TÜRK MİLLET’i olarak bizler örgütleyecek ve bütün Bayramlarımıza,  Vatan’a, Cumhuriyet’e, Atatürk’e bizler sahip çıkacağız.

Sayfamızı büyük bir hızla yayalım ve bundan sonraki 30 Ağustos ve 29 Ekim için sıkı bir şekilde hazırlanalım.

Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.

Hepinize sevgiler,
Sağlıcakla kalın…

ÖNEMLİ NOT: Sayfayı beğenmek için (düzenli sayfa haberleri gelir),
1. Öncelikle sayfa bağlantısına tıklayarak sayfaya girmeniz gerekmektedir.
2. “BayramlarBizimdir” sayfası geldiğinde, sağ üst köşede bulunan “Beğen” tuşuna basmanız gerekmektedir.
3. Sayfa beğenildiğinde, Beğen tuşu, “Beğendin” tuşuna dönmektedir.

https://www.facebook.com/pages/BayramlarBizimdir/119559818181417

 

Mustafa Kemal;
Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” sözü ile yalnızca Türkiye ya da Müslüman Ülkeler değil,
“Tüm Dünyada BARIŞ” sözü ile insan hayatının, önemini vurgulamıştır.

Mustafa Kemal;
EMPERYALİST GÜÇLERİN yüzyıllardır aynı şekilde devam eden SÖMÜRÜ PLANINI yüzyılımızda tek sekteye uğratan kişidir.

Bu nedenle Mustafa Kemal, bu “GÜCÜN” gerçek anlamda HAYAL KIRIKLIĞIDIR.

Bunun yanında ne yazık ki, 2 milyon Müslüman’ın katledildiği bir IRAK var…
Irak Bilançosu şu:

Devamını Oku…

Atatürk

28.05.2012