Yanılmak, Yenilmek ve Bıkmak…

YANILMAK :

Biri, yanılmaktan bıkmıyor…

“Allahım beni affetsin.
Milletim beni affetsin.
Beni kandırmışlar, aldatmışlar.”

Barzani’nin aldanması,
Obama aldanması,
İsrail aldanması,
Avrupa aldanması,
Fethullah Gülen aldanması,
PKK aldanması,
Ergenekon aldanması,
……

Yanılma SAYISI :
1, 2, 3,…5,……10,……………….?

Bir kişi kaç defa kandırılır, aldatılır?
Üstelik bir devletin başı…
Maalesef, emperyalizmin bütün ödüllerini toplamış bir baş…
Saflık aldanması mı?
Zaruri aldanma mı?

Peki bu son mu?
Muhtemelen HAYIR!

***

YENİLMEK :

Biri, yenilmekten bıkmıyor…

“Demokrasi,
Özgürlük,
Eşitlik,
Kardeşlik….” diyor,

“Bu sefer göreceksiniz başaracağız” diyor ama
Girdiği her seçimde nal topluyor…

Yenilme SAYISI :

1, 2, 3,…5,…10,……………….?

Peki bu son mu?
Muhtemelen HAYIR?

***

Biri bir yere geldiğinde bir türlü gitmek bilmiyor.
Kaldıkça güçleniyor,
Güçlendikçe yerleşiyor,
Yerleştikçe, kalıyor…
Bu döngü ile,
Bir türlü, bir türlü gitmek bilmiyor.

Temel sorun ne ola ki,
Bu insanlardan bir türlü kurtulamıyoruz?

***

Önce nüfuz etmeyi mi engellesek acaba?
Nasıl?

Milyonlarla, yüz binlerle uğraşmak yerine,
1000 delege yeter.
İktidarı ve muhalefeti hepsini katarsak
De ki, 5000…

Nasıl ve ne şekilde delege olunur?
Geçmişleri yeterince temiz mi?
Birileri tarafından satın alınabilir mi?
Adaletten bir nedenle sapabilir mi?
Doğru yolu izlemek yerine,
Hak yer mi, hukuk çiğner mi?
Kendilerine bir şekilde şantaj yapılabilir mİ?
Ya da halihazırda emperyalizmin mevcut bir elemanı olabilir mi?

Bir ülkenin kaderinin milyonlarca değil,
yalnızca binlerce delegeye bağlı olan bir seçim sisteminde;
Devletlerin ülkelere doğrudan sıcak müdahalelerin,
trilyonlarca dolara mal olduğu bir dünyada,
5000 tane delegenin (bir şekilde) kontrol edilmesi daha ucuz bir yol olmaz mı?

Yani,
Delegeyi kontrol et,
Başkanı seç.
Başkan zaten kontrol altında,
Zil tak, çal oyna…

Savaş yapana kadar adama sormazlar mı?
Delegen kaç para?
Sen kaç parasın?
Kendilerine sınırsızca çektikleri, ülkeleri yeme ziyafetlerinde,
Onlar malı götürür,
Sen onların sana sağladıkları avantaların,
Dişleri arasından kürdanla temizledikleri artıklar olduğunun farkında bile olmazsın.

***

Kolay bir çözüm yolunu herkes araştırır.
Her akıllı siyasetçi,
Kendi milleti adına değil,
Kendi yobaz idealleri adına.
Amacı, şimdi dünyayı ele geçirmekse,
Hani diyorlar ya “Küresel modeller”.
Biri tam teşekküllü,
Parası, ordusu, silahı, gücü.
Diğerleri bölündükçe bölünmüş,
Kendi sırtını bile kaşımaktan aciz,
İstedikleri böyle bir organizma türü.

Dünyanın yüzde biri,
Dünya gelirlerinin yüzde seksen ikisine sahip,
O bile yetmiyor; daha fazlasını istiyor,
Böyle manyakça bir psikoloji…

Tankla, tüfekle, kılıçla, balta ile yenememiş,
Ama hep aynı şekilde karşılık vermiş.
Satın alabildiğince kendine uşakları.
Kimisi milyonlarca dolar,
Kimisi bir tek avanta karşılığında,
Kimisi video tuzakları ile şantaj…
İşlemiyorsa hiçbiri,
Biri uçağına tuzak,
Biri trafik kazası,
Biri yalnızca bir tek mermi,
Biri ise bombalı suikast…

***

Ey Yüce Türk Milletim !
Ey dünyanın masum ve mazlumları !

SÜREKLİ YANILAN:
Onlar kendilerini belki de bilmiyor ama
Cehennemin en dibine gidecek kimdir biliyor musunuz?
İşte bu diş arasındaki artıklarla beslenen Münafıklar…

Münafık iki yüzlü demektir.
Allah için konuşur gibi görünür ama o en büyük düşmandır.
Yamandır O.
Şeytanla iş birliği yapandır.

“İkiyüzlülere şunu muştula: Kendileri için korkunç bir azap öngörülmüştür.
Öyle kişiler ki onlar, müminleri bırakıp da küfre sapanları dostlar ediniyorlar.
Onların yanında onur ve yücelik mi arıyorlar? Onur ve yüceliğin tümü Allah’ındır.”
(Nisa Suresi 138 -139. Ayetler)

“Ey Peygamber! Küfre sapanlarla, ikiyüzlülerle cihat et. Onlara sert davran.
Onların varacakları yer cehennemdir. Ne kötü dönüş yeridir o! ”.
(Tevbe Suresi 73. Ayet)

“Ey iman sahipleri! Müminleri bırakıp da küfre sapanları dostlar edinmeyin.
Kendi aleyhinize Allah’a açık bir kanıt mı vermek istiyorsunuz?
Şu da bir gerçek ki ikiyüzlüler, ateşin en alt katındadırlar.
Onlar için bir yardımcı asla bulamayacaksın.”
(Nisa Suresi 144-145. Ayetler)

SÜREKLİ YENİLEN:
“Yenilen pehlivan güreşe doymazmış” ata sözünde olduğu gibi,
Üç kuruş menfaat için, koltuğunu bırakmıyor.
Bırakamıyor,
Bıraktırılmıyor.
İktidarın bu kadar pervasızca ahkam kesmesindeki tek neden,
Gerçek vatansever bir ana muhalefetin olmamasıdır,
Oldurulmamasıdır…

***

Biri yanılmaktan bıkmadı,
Diğeri yenilmekten bıkmadı,
Türk Milleti onların ise tamamından bıktı.

Akıllıca bir çözüm ise önerisi,
KOLAY SATIN ALINMAYA SON” modeli

Akıllı seçim sistemi:

Parası ve gücü olan değil,
Çok reklam yapan değil,
Devletin parasını klimalı otobüslerle sokaklara saçan değil,
Türk bayraklarını yere serip üzerine basanlar oturanlar değil,
Avaz avaz bağırarak, rakibine küfreden, hakaret edenler değil,
Yalanlar üzerine yalanlar söyleyen değil,
Devlet malını kendi aralarında paylaşanlar değil,
Daha vatansever ve daha akıllı olanlar kazansın…

Seçilme hakkı:

Parti başkanlarının seçimi dahil, stratejik önemi olan her seçim,
o oranda mutlaka yüzlerce bin veya milyonlarca seçmenin/katılımcının
desteği ile yapılmalı ve dişlerindeki artıklarla parazit besleyenlerin
Etkileri ve gücü azaltılmalı hatta yok edilmelidir.

Adil Seçim Kurulu (YSK):

Sen ne kadar oy verirsen ver,
sonucun YÜZDE YÜZ adil olarak açıklanması yeter.

***

Türk Milletinin isteği ÖZETLE şudur :