Dindarı Tanımak…

Gerçek Bir “DİNDAR” NASIL Tanınır?

Takkesinden?
Sakalından?
Türbanından?
Kılık kıyafetinden?
5 vakit kıldığı namazdan?
Her yıl hacca veya umreye gitmesinden?
Aldığı her nefeste  “Allah” adını zikretmesinden?
“Şık, şık, şık”  tesbih şıkırtısından?
Toplumda anlatmış olduğu dini hikayelerden, hadislerden?
Toplum içinde sık sık gözyaşı dökmesinden?
Cuma namazlarını kaçırmamasından?
Arabalarının dikiz aynalarına astığı besmeleden?
Cihat! cihat! çığrışlarından?
Allahu Ekber! nidalarından?

Aşağıdaki resimlere tıklayarak büyütebilirsiniz…
Resimleri, ileri geri kaydırmak için (ilk resme tıkladıktan sonra), bilgisayarın “sağ veya sol ok” tuşlarına basabilir veya fareyi resmin sağ altındaki ileri-geri oklarına tıklayabilirsiniz. Çıkmak için “Esc” tuşuna basabilir veya fare ile sağ altta bulunan “x” işaretine tıklayabilirsiniz…

Kim daha dindar?

İnsanların “Dindarlık” anlayışı 3 farklı yapıda olabilir.
Bunlar;

1. Gerçek Dindarlar,

2. Cahil Dindarlar,

3.  İkiyüzlü ve Casus Dindarlar.

Burada muhtemelen az sayıda gerçek dindar, Çok bol sayıda cahil dindar ve onları yönetmek için görevlendirilen ve hatta, yönetimde çok üst düzeylere gelmiş İkiyüzlü ve/veya Casus Dindarlar mevcuttur.

Binlerce yıldan beri kendi egemenlikklerini kurmaya çalışan, kendileri dışındaki bütün insanları canlarının, mallarının ve  namuslarının kendileri için helal olduğunu düşünen bir bakışın, saldırgan casusları İkiyüzlüleri…

Ayırım nasıl yapılabilir? : “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz”…

Bu ayırım, Okuma yazma bilen ve Aklını kullanan biri için HİÇ DE ZOR DEĞİLDİR…

  1. Kişilerin laflarınasöylemlerine,
    ekranlar ve kişiler karşısında dökmüş oldukları
    göz yaşlarına değil, YAPTIKLARINA BAKILMALI.
  2. Yaptıkları işlerin, KURAN BİLDİRİMLERİ ile
    hangi oranda örtüştüğü değerlendirilmelidir.

 

BUNUN İÇİN MÜRACAAT EDİLECEK KAYNAK
Kuran-ı Kerim’in Kendisidir; Aracısız olarak…
Bilginin kaynağına ne kadar yaklaşılırsa, bilginin doğruluğu o ölçüde artar.

BU ŞEKİLDE YAPILMADIĞI TAKTİRDE;
Yüzyıllardan beri Din adı ile insanları sömüren,
Allah adı ile insanları dolandıran,
İnsanları biribirileri işe savaştıran,
Müslümanları müslümanlara kırdıran,
Elinizdekinizi, avucunuzdakini, “hayır işleri”
bahanesi ile tokatlayan, tokatlatan,
Haram üzerine haram yiyen,
Kendi refahları üzerine refahlar katan,
Ama sizlerini refahlarını umursamayan
İNSANLARIN MAŞASI ve OYUNCAĞI olabilirsiniz…

AYNEN ŞİMDİ DE OLDUĞU GİBİ…

NEDEN İSLAM DİNİ DOĞRUDAN VE ARACISIZ OLARAK KURAN’DAN ÖĞRENİLEBİLİR?
Çünkü bilgi zamanla,
“kulaktan kulağa” ve
babadan oğula geçerken birçok şey
Gözardı edilmiş,
unutulmuş veya
değişmiş olabilir veya
İslam Dini’ni yozlaştırmaya çalışan
casusların
doğrudan saldırısına maruz kalıp bilinçli olarak
değiştirilmiş olabilir.

AYNEN ŞİMDİ DE OLDUĞU GİBİ… 

 

BAKARA SURESİ 204 ve 205. Ayetler:
“İnsanlardan öylesi vardır ki,
Onun dünya hayatına ilişkin sözü senin hoşuna gider ve o, kalbindekine Allah’ı tanık tutar.
Oysa ki o, düşmanların en yamanıdır.
Yanından ayrıldığında / işbaşına geçtiğinde yeryüzünde fesat çıkarmak,
ekini ve nesli yok etmek için işe koyulur. Oysa ki Allah, fesadı sevmez”. –

 

MAİDE SURESİ 41 ve 42. Ayetler:
” Ey resul! Kalpleri inanmamış olduğu halde ağızlarıyla “inandık” 

diyenlerin küfürde yarışırcasına koşanları seni üzmesin.
Yahudilerden bazıları yalancılık etmek için dinlerler;
huzuruna çıkmamış olan başka bir topluluk için dinlerler.
Yerlerine oturmuş kelimeleri, yapılarını bozup değiştirirler.

“Size şu verilirse alın, eğer o verilmezse çekinin.” derler.
Allah birini fitneye çarptırmak isterse sen onun için Allah
karşısında hiçbir şey yapamazsın.
Bunlar o kişilerdir ki, Allah kalplerini temizlemek istemiyor.

Dünyada bir rezillik vardır onlar için;
ahirette de büyük bir azap var onlara.

Yalana iyice kulak verirler, haramı tıka basa yerler.
Sana geldiklerinde ister aralarında hüküm ver, ister onlardan yüz çevir.
Eğer onlardan yüz çevirirsen sana hiçbir şekilde zarar veremezler.
Ama aralarında hükmedersen, adaletle hükmet.
Allah, adaletle hükmedenleri / adaleti ayakta tutanları sever.” –

 

İş bu kadar basit de değil…

Eğer Casus – İkiyüzlü dindarları “FARKINDA OLMADAN BİLE” desteklenirse,
DESTEKLEYEN; ONLARIN YAPMIŞ OLDUĞU HER HATAYA DA
ORTAK OLMUŞ DEMEKTİR.

Hırsızlık yapmışlarsa hırsızlıklara;
Bozgunculuk yapmışlarsa bozgunculuğa;
Adam öldürmeye sebep olmuşlarsa, adam öldürmeye;
Genç kızlara tecavüz edilmeye sebep olmuşlarsa, genç kızlara tecavüz edilmeye;
Devletin parasını aşırmışlarsa hırsızlığa;
Tıkabasa haram yemişse haram yemeğe;
Yardım amaçlı topladıkları paralar ile yandaş televizyon
kanalı kurmuşlarsa, yetim hakkını gasp etmeye,
ORTAK OLMUŞ DEMEKTİR…

Bir ibadet ve yakarışla,
hac ve umreyle,
sadakayla,
bu kadar ağır yüklerin altından kalkılabilir mi
SİZ KARAR VERİN …

Lütfen bakınız :Irak’ta Ölen 2 Milyon Kişi Nedir ? 

YARIN TÜM BUNLARI SAVUNMA HAKKINIZ DA OLMAYACAK…

Çözüm bir kitapçı mesafesi kadar yakın…
Gidin ve kendinize bir Kuran meali satın alın…
Satın alın çünkü bu düzende yanlış olan bir şey de,
“Allah Kelamından” para kazanmaktır.
Yine de satın alın ve okuyun, 1, 2, 3 kere…
Göreceksiniz ki, dünyaya farklı bir açıdan bakacak,
Dindar görünen camiayı şeytanların basmış olduğunu göreceksiniz…

Kendiniz kendinize yetemedikten sonra size kimse yetemez…

 

Ayrıca bakınız:

“Kuran’daki Kuran” … 

Diyanet’in Açıklaması : “Dindarlık”

“Dindarım” demekle, Dindar Olunmuyor